Taze bir et parçası uzatıyor ağzına. Miden bulanıyor, kusmak istiyorsun. Zihninin içinde duyuyorsun söylediklerini. Kalbin yerinden çıkmaya yeltenirken, artık bedenin pes etmişken yine de içinde güçlü olma isteği var. Uzattığını yemezsen bebeğini sana vermeyeceğini anlıyorsun. Dudaklarından sızan kan boğazında ince yollar çiziyor. (...)
Kalp atışlarını hissetmek için göğsüne dokunuyorsun. Parmakların yapışkan bir boşlukta ilerliyor.
Gözlerin kapanıyor, uyudun, uyuyorsun.
Ağzında ciğer tadı.