"Neyse ki tabiatta insan onurunun hâlâ bir saygınlığı var, kuşları ağaçlardan uzak tutmak için, insanı andıran bir şey dikiliyor, hattâ korkuluk gibi insanla uzaktan yakından benzerliği olmayan bir şey bile saygı uyandırmaya kâfi."
Soren Kierkegaard gibi aykırı filozoflar, gerçekliği mutlak bir teorik çerçevede içinde tutmaya çalışmak yerine felsefenin, bireyin özünü, evrensel hakların hamili olması konusundan çok bireyin öznel deneyimini vurgulaması gerektiğini hissettiler.
dusunbil.com/saygin-bir-yaza...
Soren Kierkegaard , kitlesel düşüncenin bireysel özgürlüğü ve sorumluluğu engellediğini söyler. Ona göre, kitlenin içinde kaybolan insanlar, kendilerini özgürce ifade edemezler ve kendi düşüncelerini oluşturma yetilerini yitirirler. Kitlesel düşünce, bireyin özgünlüğünü ve bireysel sorumluluğunu reddetme eğilimindedir.
Soren Kierkegaard , bireyin kitlesel düşünceye meydan okumasını ve özgür iradesiyle hareket etmesini teşvik eder. Ona göre, bireyler kendi düşüncelerini oluşturmalı, bireysel özgünlüklerini korumalı ve kendi yaşamlarının sorumluluğunu üstlenmelidir."