Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
En Eski Tahsin Görgün Yorumları ve İncelemeleri
En Eski Tahsin Görgün sözleri ve alıntılarını, en eski Tahsin Görgün kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Medeniyet Meselesi - Tahsin Görgün
Eserin muhtevâsı, müslümanların ve batılıların dünya tarihindeki yeri ile ilgili sorular ile teşekkül etmektedir.
Hocamız medeniyet kelimesini terim ve kavram çerçevesinde ele almaktadır.
Altı çizilen ,bol bol not alınan çok kıymetli eser oldu benim için...
Medeniyet bahsinde sömürgeleştirmeye de
Kitap bir kaç gün önce bitti.. Paylaşım için ancak vakit bulabildim. Öncelikle Tahsin Görgün
Hocanın bu kitabı içerisindeki metinler aslında 2016 senesinde Çorum'da yaptığı bir panel konuşmasını içeriyor. Bir çok soruya açıklık getiriyor ve İslam çerçevesinde açıklamasını çok beğendim.
Medeniyet Nedir? Medeniyet dediğimizde ne kast
Tahsin hoca diğer tüm eserlerinde olduğu gibi bu eserinde de Modern Türkiye' de ele alınması gereken sorunları -bilhassa İslami ilimler- bütüncül bir bakış açısıyla ele almış; aynı zamanda da çözüm önerilerinde bulunmuş. Daha önce Medeniyet meselesinde ele aldığı tarih dönemlendirmesi sorununu bu eserinde de ele almış ve meseleyi daha da detaylandırmıştır. Bu bağlamda eser başucu kitaplardan biri sayılabilir. Tahsin hocanın kalemine sağlık...
6 asır Dünya ‘ya hüküm sürmüş Osmanlı Hanedanlığı’ nın , böylesine bir medeniyetin düşünce sistemini oluşturmadan yönetmesi mümkün değildir. Ama biz son 100 , 150 yıldır batı ‘ nın bize yüklediği kavramlardan dünya’ya baktığımız için , onların düşünce sistemini , yaşayışını , eğitim sistemini , kültürünü , kısacası batı ‘ dan gelen ne var ise mutlak doğrudur ilkesi ile hayatımıza senkronize ettiğimiz için , onların bize yüklediği anlamlarla hayata baktığımız için bu millet olması gerektiği yerde değil. Ne zaman ki tarihimizi doğru okur , almamız gereken dersleri alır , tarihimizi inkar ederek değil özümseyerek bakarsak geleceğimizi o oranda inşâ etmek kolaylaşacaktır.
Kesinlikle Okunması Gereken bir çalışma.
112 syf.
8/10 puan verdi
Medeniyet, Uygarlık, Umran, Hadariyet...
Herkesin zihninde bir ''medeni'' ya da medeniyet tasavvuru vardır fakat gerçekte bu kavram nereden geliyor, bir kavram ve terim olarak neler ifade ediyor, ilk kez kim hangi anlamda kullanmıştır gibi soruların yanıtını bulabileceğimiz bu eser esasında Tahsin Görgün hocanın eğitimini verdiği meselelerin yazıya dökülmüş halidir diyebilirim.
İnsanlık tarihi, düşünce tarihi gibi alanlarda geniş bilgi ve birikime sahip yazar, bizlere soyut elle tutulamayan varlığı belli olmayan hayali tasvirlerde bulunmuyor. Geçmişteki birtakım kitap ve belgelere dayanarak insanlık tarihinin, tarih yazımı aracılığıyla nasıl değiştirildiğini, Batı merkezci ve evrimci perspektif ile Avrupa dışındaki toplumların nasıl ihmal edildiğini gözler önüne seriyor.
Montaigne, Descartes, Hegel, Kant ve Goethe gibi önemli düşünür ve yazarların ortaya koydukları sistemleri, günümüzde ortaya çıkan hümanizm gibi akımları ait olduğu şekliyle anlayıp tahkik ederek okura aktarıyor. Kitap tek başına bir dünya tarihi olmasa da bul alanda okuma yapılacaksa ilk eser olarak yer verilebilir. Konuyu ele alış biçimi açısından ise bu alanda yapılacak yeni çalışmalara öncülük ediyor. Medeniyet konusuyla ilgili küçük hacimli fakat derin içerikli bir eser okumak isteyenlere tavsiye ediyor, keyifli okumalar diliyorum.
Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?
Kitap, medeniyetin tanımını aslında onun ne olmadığını göstererek yapmayla başlıyor. Kavram olarak her toplumda var olsa da terim olarak ilk kimler tarafından kullanıldığı ve neyi temsil ettiği açıklanıyor. İlk sayfalarda bu şekilde açıklamalar üzerinden gidecek sanılsa da bir anda 17. 18. 19. 20. ve 21. yüzyıllar arasında gidip gelen bir anlatım başlıyor. İçerik bakımından derin ama kolay anlaşılan bu sürece Tahsin Görgün etkili ve sonraki safalara dair merak uyandıran sorular sorarak başlıyor. Ardından insanlık tarihine dair kaynaklardan, medeniyetten, Batı toplumlarından bahsederken cevabı görmenizi sağlıyor. Yazar, kitabın giriş sayfalarından sonra yoğun ama bunaltmayan felsefî örneklendirmelerde bulunuyor. Üstelik bunu öyle ustaca yapıyor ki kısacık eserde Descartes, Kant, Charron, Cusanus, Hegel, Goethe gibi karakterlerin düşünce yapısını basit bir dille anlamış oluyorsunuz. Bunların dışında kitabın bizzat Batı kaynaklarını göstererek iddialarda bulunması hem araştırılacak eser vermiş oluyor, hem de yazarı salt kendi düşüncelerinden bahsediyor olmaktan kurtarıyor. Kitap bittiğinde medeniyet üzerine, insan olarak kendi varlığınız üzerine, Batı toplumları ve bireylerinin üzerine farkındalık geliştirirken "emperyalizm"i örnek göstererek sadece onları suçlamıyor; gerileyen Müslüman bireyler olarak kendinizi de gözden geçiriyorsunuz.
Donanımıyla insanı imrendiren Tahsin Görgün hocanın bu eserinde yazım ve imlaya daha dikkat edilse kusursuz olurdu, tabii. Kitap boyunca görülen hatalar epey göz tırmalıyor.