En Beğenilen Theodor Mommsen kitaplarını, en beğenilen Theodor Mommsen sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Theodor Mommsen yazarlarını, en beğenilen Theodor Mommsen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herkese Merhabalar,
Yılın neredeyse yarısına varmışken aklıma bir fikir geldi ve tek başıma ilerlemem yarıda bırakırım diye bunu burada bir etkinliğe dönüştürmek istedim.
Ülkenin içinde bulunduğu siyasi çekişmeler, bahar gevşekliği, ramazan ve daha bir sürü etken okuma açlığımı kesiyor. Hem okumaya sebep olsun hem farklı yazarlar tanıyayım
Baba, oğlunu aynı bir köle gibi üçüncü bir kişiye verebilir. Alıcı yabancı ise oğlanı köle olarak kullanabilir, eğer alıcı Romalı ise, oğlan bir Roma vatandaşının köle olamayacağı kuralına uygun şekilde ancak hizmetkârlık yapar.
(...)
Roma yasalarına göre bir kölenin efendisinden kurtulması bir oğulun babasından kopmasından daha kolaydır. (...) Efendinin kölesini veya babanın oğlunu satmasından sonra alıcının onları azat etmesi sonucunda köle özgürlüğüne kavuşurken oğul genellikle babanın baskı düzenine geri dönmek zorunda kalır.
Klasik tarihçi Theodor Mommsen’in 1854-1856 yılları arasında yazdığı Roma Tarihi, 2 cilt olarak yayımlanmıştır. Çalışmaları dolayısıyla Nobel Edebiyat Ödülü kazanan yazarın, üslubunu ve tarzını açıkçası beğenmedim. Kitap, Roma Tarihi ama Roma’nın tarihine ait yorumlama üzerine kurgulanmış. Tarih yok! Roma’nın kültür, sanat, Din, dil vb. açılardan değerlendirilmesi… Bu da klasik tarihle birleşince boğucu bir atmosfer oluşturmuş. Çoookk sabır ve birikim isteyen bir eser…
Arada bazen salaklaşıp kitapçıda gördüğüm kitapları Aaa bu güzel bir şeye benziyor diyerek alıyorum. Benim gibi olmayın.
Kitap tarih kitabı değil. Size hiçbir şey açıklamıyor. Sizin halihazırda Roma tarihini biliyor olmanız lazım ki bir şey anlayasınız. Yoksa siz sayfaya bakıyorsunuz, sayfa da size bakıyor.... Bir şey anlatmaya çalışıyor ama ne gibisinden bakışıyorsunuz.
Tiber, Latium'un doğal ticaret yoludur, liman kurulmasına elverişsiz ağzı denizcilerin acil durumlarda sığınabilecekleri bir yerdir. Bunun dışında Tiber ezelden beri Latin kavminin kuzey komşularıyla sınırını belirlemiştir. Başka hiçbir yer, Latin nehir ve deniz ticaretinin antreposu olarak Roma'dan daha elverişli değildir. Nehrin denize kadar uzanan her iki kıyısına hakim olmak ve güvenli konumu Roma'ya büyük avantaj sağlamıştır. Hem Tiber veya Anio'dan gelen nehir teknelerine hem de o zamanın iri gövdeli deniz taşıtlarına, kıyıdaki yerleşimlere göre korsanlara karşı çok daha korunaklı bir yer sunar.
(...)
Bu bağlamda Roma, efsanelerin de değindiği gibi inşa edilen değil sonradan sivrilen bir şehir olmuştur ve Latin şehirleri içinde en gencidir.