Timothy Bewes 1992’de North London Üniversitesi’nden mezun oldu, yüksek öğrenimini ve doktorasını Sussex Üniversitesi’nde tamamladı. Bugüne kadar pek çok üniversitede öğretim üyeliği yapan Bewes’ün Şeyleşme haricinde Cynicism and Posmodernity (Verso, 1997) adlı bir kitabı daha bulunuyor. Bunun yanı sıra Cultural Capitalism (Lawrence and Wishart, 2001) adlı bir derlemenin ve New Formations’ın özel sayısı After Fanon’un (Fanon’un Ardından, 2002) editörlüğünü yaptı. Makaleleri New Left Review, New Literary History, Parallax ve Cultural Critique gibi dergilerde yayımlanan Bewes şu anda Rhode Island’daki Brown Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapıyor.
Şeyleşme yarım bıraktım çünkü su katılmamış bir alan kitabıymış. (İçeriği seçerken benim hatam olmuş) Bir de, bunu belki sosyologlar anlamlandırabiliyordur ancak, kavram olarak şeyleşmenin elastikiyeti beni çok yordu.
G. Lukács ın K. Marx 'ın yabancılaşma teorisi üzerine yaptığı daha derin incelemeleri içererek başlayan kitap, kapitalizmin insan üzerindeki sarsıcı, yıkıcı etkisini felsefik, sosylojik vb. alanlardaki yetkin kişilerin de görüşleri, eserleri ile inceleniyor.
Okurken yoran, yorarken kafayı yakan bir kitap. Kapitalizmin ve yabancılaşmanın ortaya koyduğu şeyleşme kavramını, politik olanı ve sosyal yapıyı da için içine katarak anlatıyor. On kere okunsa anca anlaşılır.
Şeyleşme kavramı modern hayat ve kapitalizmde yeri olan; fakat eleştirel teori içerisinde zor tanımlanabilen, aynı zamanda zor anlaşılabilen derin bir kavram. Bu kitap, şeyleşme kavramının yolculuğunu çok farklı şekillerde yapıyor. Kitap gerçekten doktora seviyesindeki bir öğrenciyi bile yorabilecek cinsten. Bugüne kadar onlarca ağır kitap okusam da beni bu kadar uzun süre meşgul eden ve yoran az kitap olmuştur. Marx'ın eserlerini dahi daha rahat okuyabildiğimi söyleyebilirim. Bunun sebebi yazarın şeyleşme kavramının izini tek bir alanda sürmüyor olması. Georg Lukács'ın Tarih ve Sınıf Bilinci'nde geliştirdiği kuramında yer alan bu kavramı yazar çok farklı alanlar, kuram ve kuramcılar üzerinden irdeliyor. Şeyleşme kavramının izini Edebiyat, Sosyoloji, Felsefe, Marksizm, Din ve hatta Sinema gibi alanlarda sürerken, yazar çok farklı eserlere gönderme yapıyor. Bir sayfada yeri geliyor 5-6 dipnot ve bir sürü atıf bulunuyor. Bu kadar referans yapılması ve farklı farklı eserlere dönülmesi okuyuşu zorlaştırmış olsa da kitabın bu kavram üzerine çalışan ya da tez yazanlar için çok önemli bir kaynak olduğunu ve birden çok kez okunması gerektiğini düşünüyorum.