Titus Burckhardt (Sidi İbrahim - 1908-1984). Doğu ve Batı gelenekleri üzerine yazan İsviçreli yazar. Rene Guenon ve Frithjof Schuon gibi Tradisyonalist ekol içinde yer alan yazarlardan biri ve ünlü sanat tarihçisi Jacob Burckhardt'ın yeğeni ve heykeltıraş Carl Burckhardt'ın oğlu olan ve 1.Dünya Savaşı sıralarında ilk okul yıllarını Basle'de Frithjof Schuon ile birlikte geçiren Burckhardt gençken Fas'da yaşayıp geleneksel sanat, düşünce ve kültür üzerine tetkiklerde bulundu. Uzun yıllar kutsal kentlerle ilgili sanat kitapları basan bir Avrupa yayınevinin sanat müdürlüğünü yaptı. Son yıllarında antik ve tarihi Fez şehrinin restorasyon çalışmalarında danışman olarak bulundu.
Burckhardt tüm zamanlar ve coğrafyalarda yer alan geleneksel toplumların kalbini teşkil eden evrensel hakikatlar, sanatlar ve bilimler ile ilgili anlayışı yeniden ihya etmek amacıyla çok geniş bir sahada kitap ve makaleler kaleme aldı. Tasavvuf, geleneksel kozmoloji, simya, Hinduizm, Budizm, Taoizm ve İslam estetiği, geleneksel kent mimarisi Burckhardt'ın kitap ve makalelerinde ele aldığı konulardan birkaçını oluşturmaktadır. Burckhardt aynı zamanda İslam düşüncesine ilişkin çok sayıda önemli eserleri Arapça'dan batı dillerine tercüme edip yorumlamıştır.
"Hz. Muhammed’in bir hadisine göre, ‘Herşeyi pastan kurtarıp parlatacak bir şey vardır. Kalbi tek bir şey parlatır: Allah’ı anmak (zikretmek; zikrullah). İnsanın merkezi olan kalp bu yüzden ayna gibidir; saf olmalıdır ki ilâhî Ruh’un ışığını alabilsin."
Kutsal sanat teriminin anlam ve manevî kullanımını sembolik içerigi ve metafizik ilkelere baglılıgı aracılıgıyla tanımlayan böylesine önemli bir çalısma, ancak Titus Burckhardt çapında bir ilim adamının elinden çıkabilirdi. Bu çalısmada Hinduizm, Hıristiyanlık, Islam, Budizm ve Taoizm sanatı sunulmustur. Bu geleneklerde sanatın kuralları sadece mevcut eserlerden çıkarılamaz; bilakis bu kurallar, temel metinler ve yasayan ustaların örnekligi ile de teyit edilmelidir. Kutsal sanatın nihai amacı duyguları harekete geçirmek veya izlenimleri karsı tarafa aktarmak degildir; kutsal sanat bir semboldür ve bu bakımdan basit ve fıtrî araçları kullanır. Kutsal sanat isaret edici bir yapıdan ibarettir, gerçek objesi ifade edilemez. Kutsal sanat melekî bir kökene sahipse, bunun sebebi modellerinin biçim-üstü gerçeklikler yansıtmasıdır. Benzetmelerde yaratılısa –“Ilahi sanat”a– dayanmak ve onu kullanmak suretiyle, kutsal sanat âlemin sembolik tabiatını gösterir ve böylece insan ruhunu kaba ve geçici “olgular”a baglılıgından kurtarıp özgürlestirir.
Alman asıllı bir ressam olan Titus Burckhard tarafından astrolojik ve astronomik kavramları açıklayan bir eser. Astrolojinin düzeni ve ilkelerini, burç daire oluşumlarını ve varlık mertebeleri gibi konuları kısaca ele almış.
Öneri üzerine okuyupta beğendiğim nadir kitaplardan üstelik bolca tarih bilgisi içermesine rağmen. Tarih bilgisinin hiçbir şekilde zihnimde yer etmeyişi benim açımdan bir kusur değil fakat üzgün olduğumu söyleyebilirim.
Fes' in tarihini Fransanın işgalinin öncesiyle ve sonrasıyla yazması, konuya hakim bir üslupla anlatmış olması bir yana o günlere gitmek, çöl hayatını yakından öğrenmek ve sanki oradaymışcasına okuduğum her satırla şu andan beni uzaklaştırmasından ve oraları o zamanlarda görmek arzusunu en derinden hissettirdiği için müteşekkirim.
Fes, İslam ŞehriTitus Burckhardt · Albaraka Yayınları · 20214 okunma