Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tom Block

Tom BlockŞalom Selam yazarı
Yazar
5.8/10
5 Kişi
7
Okunma
0
Beğeni
244
Görüntülenme

Tom Block Gönderileri

Tom Block kitaplarını, Tom Block sözleri ve alıntılarını, Tom Block yazarlarını, Tom Block yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yahudi Dinî objeler Tallit • Tefilin • Kipa • Şofar Tsitsit • Mezuza • Yedi Kollu Şamdan Hanukiya • Yad
Azılı katil yahudileri bulup karşısına geçip şalom deyip, silahla alnının orta yerinden vuracağız.
Reklam
Zohar’ın Müslüman düşünür Ibn Arabi ile paylaştığı İnsan-ı Kamil teorisinin bazı özellikleri vardır. Profesör Ronald Kiener’in (Musevi Araştırmaları Programı Yöneticisi, Trinity College) İbn Arabi and the Qabbalah (İbn Arabi ve Kabala) makalesine göre benzerlikler çarpıcıdır: “İbn Arabi için, insan düzeyinde kamil insan, kendi varlığının mikrokozmoz halini algılaması suretiyle insanın birlik olan Tanrı ile özdeşliğine dair Tanrı tarafından mistik bir ilham ihsan eylenen mükemmel bir rasyonalisttir. İnsan-ı Kamil aynı zamanda da bir Logos’tur: Tanrı’nın kendinin farkına vardığı ve dünyayı yarattığı Öz Ben’dir. Zohar, İnsan-ı Kamil’in tüm bu özelliklerini anlatır. Musevi mistik metinlerine göre İnsan-ı Kamil dişil ve eril niteliklerini bütünleştirmesi suretiyle dünyasal yaratılışın amacını yerine getiren kişidir. O hem mikrokozmoz, hem de Logos’tur. O insanın ifşa edilen Tanrı’yı bildiği ve belirmemiş Tanrı’nın dünyayı yarattığı imgedir. İbn Arabi’de tüm bu üç işlev birleşir.”
Berdichevli Hasid haham Levi Yitzhak’tan yapılan bu alıntı, Hasidi öğretiyi daha fazla açıklığa kavuşturur: “Bazı kişilerin bakışı sanki hiçlik üzerindeymiş gibi sabitlenir ve bu durum Tanrı’nın yardımı olmadan imkansızdır... Hiçliğe dalmak için, ilahi yardım ile yüksek derece bahşedilen kişinin zihni silinir ve budala bir adam gibi görünür... fakat bu tefekkür halinden zihninin özüne döndüğü zaman zihnini Tanrı’nın akışı ile dolmuş bulur...”
Müslümanlar sıklıkla Musevi cemaatlerinin içkili toplantılarına katılırlardı ve bu sıkıntılara neden olurdu. Çünkü yasaya göre kutsal olma özelliği nedeniyle şarap yalnızca cemaat içindekiler tarafından içilebiliyordu. Cemaat dışından kimseler geldiğinde yasalara sıkı sıkıya riayet edenler şaraba bal damlatıyordu. Balın tapınak hizmetinde kullanılması yasaktı ancak ikisi karıştırıldığında bal ve şarap sıradan bir içeceğe dönüşüyordu. Moses Maimonides Mısırlıların bal ile seyreltilmiş şarabı olan nabidh'in şarap olarak değerlendirmesine karar verdi, nabidhe atfedilen kutsallık suya atfedilen kutsama ile aynıydı.
Orta Çağ Sufilerinden alınan bir diğer fikre yeniden şekil veren Akralı Haham Isaac, Kabala’nın romantik simgeciliğine beşeri bir hava kazandırdı. Haham Isaac’in sözleriyle: “Bir kadını sevmemiş birisi Tanrı’ya adanmışlık için bir modele sahip olamaz.” Beşeri aşk deneyimi manevi deneyim için bir model oluşturur. Dünyadaki her deneyimi İlahi’nin gerçek bilgisine götüren bir mecaz ve hatta bir merdiven olarak gören Kabalacılarda ve özellikle de Hasidizm’de görüyoruz bu düşünceyi. Bu kavram Muhiddin İbn Arabi’nin Fusus’ül Hikem’inde yer alan bir düşünceyle benzerlik gösterir: “Kadın aracılığıyla Tanrı’yı tefekkür etmek tefekkürlerin en mükemmelidir.”
Reklam
Belki de hiçbir Sefarad Musevi İslam ile Museviliği kökünde birbirine bağlamak için Solomon İbn Gabirol kadar çaba göstermemiştir. Bu çığır açıcı Musevi Sufi ölümünden sonra değeri anlaşılan sanatçı ve yazarlar sınıfına girmektedir. Ömür boyu süren bir deri hastalığından müzdarip, ufak tefek asabi bir adam olan İbn Gabirol kısa hayatı boyunca (1020-1058) İspanya çapında kasaba kasaba dolaşmış, önce düşünceleriyle insanları kendine çekmiş ama daha sonra zor kişiliğiyle onları kendisinden uzaklaştırmıştır. ''Kibirli, huysuz ve biraz da insanlardan kaçan'' bir kişiliği olan İbn Gabirol çağdaşlarını öylesine rahatsız etmişti ki en büyük felsefi çalışması olan Meqor Hayyim (Hayatın Kaynağı) çağdaşları olan Museviler karşısında hiç rağbet görmemiştir. Ancak bir diğer çalışması olan Keter Malkuth (Kralın Tacı) Orta çağ Musevi düşüncesini derinden etkiledi ve Sufi düşüncelerini Orta Çağ Museviliğine tanıttı ve yeni gelişen Kabala sisteminin önemli yapı taşlarından biri oldu. İbn Gabirol'un yıldızı ölümünden sonra parladı. Vefatından 100 yıl sonra çağının en büyük Musevi düşünürü ve şairi olarak görülüyordu ve günümüzde bazı çağdaş alimler onu tüm zamanların en büyük Musevi şairi olarak tanımladılar.
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.