Uzun zamandır dergi almıyordum açıkçası. Zaten alsam bile bir yerden sonra sıkılıp yarım bırakıyordum. Sonra sitede Tuhaf'ın ilk sayısıyla ilgili yorumları ve kadroyu görünce dergiyi alma isteğiyle doldum.
Gayet keyifli bir dergiydi benim için. İlk sayfalardaki yazıları daha bir merakla okudum sonrasında tempo düşse de genel itibariyle aradığımı çokça buldum. Bu sayıda Dostoyevski'den bahsediyordu 15. Sayfaya kadar. Dostoyevski'nin torununun torunu olan Dmitry Dostoyevski'yle olan röportajda güzel detaylar vardı.
Zülfü Livaneli, Etgar Keret, Selahattin Duman, Levent Kazak, Ömür İklim Demir, Hakan Günday ve Ahmet Mümtaz Taylan'ın bölümlerini okumak da çok büyük bir zevkti. Zaten yaptığım alıntılarla bunu çokça gösterdiğimi düşünüyorum...
Temennim her sayının bu sayı gibi dolu dolu ve dozunda olması. Bir sonraki sayıyı merakla bekliyor olacağım.