Upton Sinclair Sözleri ve Alıntıları
Upton Sinclair sözleri ve alıntılarını, Upton Sinclair kitap alıntılarını, Upton Sinclair en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan ultramodern reklamcılık mesleğindeyse ki buna insanları istemedikleri şeyleri almaya ikna etme bilimi de diyebiliriz; kapitalizmin yıkıcılığıyla yarattığı mezarlığın tam göbeğindedir ve onlarca dehşetin hangisini ilk olarak gösteceğini bilemez. Tek bir çeşit yetecekken, gösteriş ve caka satmak uğruna aynı şeyin binlerce çeşidini üretmenin getirdiği zaman ve enerji kaybını düşünün. Sadece satış yapma ve cahilleri kandırma amacıyla kalitesiz mal üretmenin getirdiği israfı düşünün…
Sayfa 391
Başarılı bir petrolcünün oğluysanız, hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz.
Sayfa 138 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
"Afrika'daki karıncalar hakkında yazılanları okudun mu?...Onlardan milyonlarcası uzun sıralar halinde yürürler.Bir çukura geldiklerinde öncekiler çukurun içine düşerler ve onların üstüne daha başkaları gelip düşerler sonunda çukuru iyice doldururlar.Böylece ötekiler çukurun diğer tarafına geçerler.Biz karıncalarız Mary."
Sayfa 125 - YordamKitabı okudu
İçimde ne kadar adalet varsa o kadar adaletli konuşuyorum…
Buradan gitmemin bana faydası olacağını düşünüyor musun? Bugün görmüş olduğum şeyleri hiç unutabilir miyim? Bundan sonra, herhangi bir yerde sahici, dürüst bir mutluluğa hiç sahip olabir miyim?
..., bu insanlar ne yaptıklarını zannediyordu böyle! Ne elde edeceklerini sanıyorlardı ki; seçimlerde, ülke yönetiminde söz hakları mı vardı?
Sayfa 345Kitabı okudu
Bu insanlar azar azar her şeyden vazgeçmiş…
Yürekleri derinleşir, tavırları asileşir, gençlikleri ıstırap dolu ateşler içinde yitip gidenlerin
kindleKitabı okudu
Ruhu öldürenlerin karşısında bedeni öldürerek cinayet işlemek nedir ki?
Şüphe ve nefretle birlikte yaşamayı öğreniyordunuz.
Sayfa 88
Kanunlar onlara karşıydı, toplumun işleyiş biçimi tamamen başlarındaki zalime hizmet ediyordu
Sayfa 208Kitabı okudu
Parayla güçlenen, özleri, bütün varlıkları para olan, para için yaşayan ve para olmayınca ölen yoksul, emekçi insanlardı...
Sayfa 181Kitabı okudu
Depolar pek bir şey göremeyeceğiniz kadar karanlıktı ama elinizi bu et yığınlarından birinin üstünden geçirseniz avuç avuç fare pisliğini yerlere atabilirdiniz. Bu fareler tam baş belasıydı ve şirketler onları öldürmek için her yere zehirli ekmek bırakıyordu. Fareler ölüyor ve ekmeklerle, etlerle birlikte öğütme makinesine giriyordu. Bu ne masal ne de fıkra; etler makinenin içine küreklerle atılıyordu ve adamlar küreğin içinde bir fare gördüklerinde bunu umursamıyorlardı; yine de fareler sosislerin içine giren bazı şeylerin yanında lezzetli sayılırdı. İşçilerin yemekten önce ellerini yıkayabilecekleri bir yer olmadığı için onlar da sosisin içine katılacak suda yıkamayı adet edinmişti...
Sayfa 158Kitabı okudu
ruhlarını ifade etmekte kullanmak zorunda oldukları malzeme bu.
...keman çalmayı bütün gün "ölüm yataklarında" çalıştıktan sonra geceler boyu kendi kendine pratik yaparak öğrenmiş.
........Çaldığı notaların hepsi yanlış, kemanı kalın notalar da uğuldayıp ince notalarda gıcırdayarak cızırdıyor; ama insanlar bunu en fazla etraflarındaki pislik, gürültü ve sefalet kadar umursuyor; hayatlarını kurmak, ruhlarını ifade etmekte kullanmak zorunda oldukları malzeme bu. İfade şekilleri de böyle; şen şakrak ve şamatacı, yaslı ve ağlamaklı, tutkulu ve isyankar; bu müzik onların müziği, memleketin müziği. Kollarını onlara doğru uzatıyor, tek yapmaları gereken kendilerini teslim etmek
....yüzünde ona fazla büyük gelen duyguların verdiği acıyı, duruşundaki ürpertiyi görebiliyordunuz. Çok küçüktü; yaşına göre ufak tefek, henüz on altısını doldurmamış bir çocuktu daha -ve daha yeni evlenmişti- üstelik başka adam kalmamış gibi Jurgis'le, yeni siyah takımının yakasına beyaz çiçek takmış, muazzam omuzları ve dev elleri olan Jurgis Rudkus'la.