Saatler, günler, yıllar boyu sabahın beşinden öğlene, ardından yarımdan beş buçuğa kadar aynı bir metrekarelik yeri üstünde kutuları yerleştirmek dışında hiçbir şey düşünmeden, tek bir hareket yapmadan durmak onun kaderiydi.... Yılın yarısı işe giderken gece gibi karanlık olacak, işten çıktığında yine karanlık olacak, hafta içleri güneşin neye benzediğini unutacaktı.