Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Upton Sinclair

Upton SinclairŞikago Mezbahaları yazarı
Yazar
8.8/10
471 Kişi
1.348
Okunma
110
Beğeni
7bin
Görüntülenme

Upton Sinclair Gönderileri

Upton Sinclair kitaplarını, Upton Sinclair sözleri ve alıntılarını, Upton Sinclair yazarlarını, Upton Sinclair yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Aslını bilmediğimiz sorunları her zaman gözümüzde büyütürüz."
Sayfa 258 - Sel YayıncılıkKitabı okuyor
"Domuzların çığlıkları dışında her şeylerini kullanırlar."
Reklam
... düşünülecek olursa, bir bebek kesinlikle sahip olunabilecek en muhteşem şeydi. Büyüyüp adam olacak, bir ruha sahip olacak, kendine ait bir kişiliği, bir iradesi olacaktı!
Buna hayat denmezdi; var olmak bile denemezdi ve ödedikleri bedeller buna değmiyordu. Sürekli çalışmaya hazırdılar; insan elinden geleni yapıyorsa, en azından hayatta kalabilmesi gerekmez miydi?
"Memento mori!"* * "Bir gün herkes toprak olacak!"
Sayfa 89 - Sel YayıncılıkKitabı okuyor
Buca'da 1+1 lerdeki 1, mutfağı temsil ediyor :D
"Cidden geniş bir mutfak," dedi Bunny; "her zaman için bir kon­fordur."
Sayfa 50 - Sel YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
Evet, dünyada yaşamak için zor zamanlardı. Duymuş olduğumuz bütün o altın vaatler, sarıldığımız o görkemli umutlar!
Sözcüklere dök­mek bir şeyi belirgin kılar ve ayırt edilmesini sağlar.
Sayfa 19 - Sel YayıncılıkKitabı okuyor
Saatler, günler, yıllar boyu sabahın beşinden öğlene, ardından yarımdan beş buçuğa kadar aynı bir metrekarelik yeri üstünde kutuları yerleştirmek dışında hiçbir şey düşünmeden, tek bir hareket yapmadan durmak onun kaderiydi.... Yılın yarısı işe giderken gece gibi karanlık olacak, işten çıktığında yine karanlık olacak, hafta içleri güneşin neye benzediğini unutacaktı.
Packingtown'da yükselmiş birine rastlarsanız, üçkağıtçının teki olduğundan emin olabilirdiniz.....bülbül gibi öten ve arkadaşlarını gammazlayan biri yükselirdi; ama etliye sütlüye karışmadan kendi işini yapanlar yükselemezdi; onun leşini çıkartana kadar "temposunu artırır" ve sonra da yol kenarına atıverirlerdi.
Reklam
Bunu ilk fark etmeye başladığında oldukça canı sıkıldı; adamların çoğu işlerinden nefret ediyorlardı. Patronlardan da, şirket sahiplerinden de nefret ediyorlardı; bütün tesislerden, bütün mahallelerden; hatta bütün şehirden; her şeyi kapsayan, acı ve keskin bir nefretle.
Ben köle değilim; iyi bir hayata herhangi bir hanım kadar benim de hakkım var. Buna hiçbir vakit sahip olamayacağımı biliyorum elbette; hiçbir zaman, iyi kıyafetleri olmayacak, düzgün bir evde yaşamayacağım, istediğim erkekle beraber olmayacağım, ama çalışan insanları onlara dayatılan rezillikten kurtarmaya yardım etmek için bir şeyler yapmış olduğumu bileceğim.
Hayvanlar bu kapalı geçitlerin içinde sürekli ilerliyordu; her şeyden habersiz, birbirlerini iteleyerek kaderlerine doğru gidişlerini izlemek tuhaf bir histi: Tam bir ölüm nehriydi.Dostlarımız şiirden anlamadığı için gördükleri manzara insanın kaderine dair metaforlar getirmedi akıllarına; sadece her şeyin muhteşem bir düzende ilerlediğini düşündüler.
Bir insan, iyi döşenmiş bir kulüpte yemeklerinin tadını çıkarmadan önce, etrafındaki açlığı gidermek için ne kadar ileriye gidecektir ki? Hangi ahlak uzmanı bu problemi çözecek ona, etrafında şahsen bildiği açlığın yüzde ne kadarını, sokaklarda gördüğü açlığın yüzde ne kadarını, hayat pahalılığında artış üzerine devletin raporlarında okuduğu açlığın yüzde ne kadarını gidereceğini hangi ahlak uzmanı söyleyecektir ona?
Hakikaten, bu adaletli görünen ve harika uygarlık, cesetlerin konulduğu bir mahzenin veya bir savaş meydanının üstünde duruyordu sanki; insan bir küreği kaktırıp yüzeyin altına indiğinde dehşet veren şeyler keşfediyor, insanın midesini bulandıran görüntüler ve pis kokularla karşılaşıyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.