Üstüngel Arı

Hikayesi Olan Ölüler yazarı
Yazar
7.3/10
25 Kişi
62
Okunma
1
Beğeni
1.898
Görüntülenme

Üstüngel Arı Gönderileri

Üstüngel Arı kitaplarını, Üstüngel Arı sözleri ve alıntılarını, Üstüngel Arı yazarlarını, Üstüngel Arı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doğarken ağlıyordu insan ve bu son olmuyordu, son.
Reklam
Alışıyorduk çünkü, kanlı ellerle yaşamaya alışıyorduk. Bir çocuk öldürülüyordu mesela, daha 14 yaşında ulan! Ve birileri meydanlara çıkıp evladını kaybetmiş bir anneyi yuhalatabiliyordu. Yuhalıyordu da kitle. Kitle alışıktı çünkü ölümlere. Ölümün kendilerinden uzaklığına alışıktı kitle. Çalışınca değil kısaca, alışınca oluyordu bu ülkede herşey. Alışınca bir şeyler mümkün olabiliyordu. Çünkü alışınca daha kolaydı devam etmek. Alkışlamak, eleştirmek, yuhalamak, sevmek ve nefret etmek daha kolaydı. Yaşamak daha kolaydı alışınca. Gazeteleri okuyup akli dengemizi hala koruyor, haberleri izleyip en yakın bıçakla bileklerimizi kesmiyor oluşumuzun tek nedeni alışıyor oluşumuzdu. Çünkü alışınca her şey, alışılagelmiş oluyordu. Biz de devam ediyorduk. Yaşamaya, ilerlemeye, zam istemeye, pazartesi sendromlarına, arkadaş buluşmalarına, sevişmeye, yürümeye, unutmaya, uyumaya... hepsine devam ediyorduk -yani yaşamaya. Çünkü biliyorduk, bu ülkede işler çalışınca değil, alışınca yürüyordu. Adalet yerini bulunca değil, adaletsizliğe alışınca temize çıkıyordu ayakkabı kutularında milyonlar saklayan alınlar ve zerre kadar utanmadan yapılıyordu alnı aklanmışlar tarafından balkonlarda konuşmalar. Çünkü çalışınca değil, alışınca unutuluyordu her şey. Unutmaya alışılıyordu... ve yavaş yavaş unutuluyordu... Unutulu... unutu... unut...-tuk bile.
Bir keresinde ona neden bu kadar siyah giyindiğini sormuştum. Çünkü demişti, dünya beyaz giyilecek kadar temiz bir yer değil.
Başımı göğsüne yaslamadan önce gözlerine bakmıştım bir anlığına. Insanlar son zamanlarda göğe bakmanın ne kadar da anlamlı, ne kadar da umut verici ve şairane olduğuna dair şeyler söylüyor ve yazıyorlardı. Turgut Uyar'ın kemiklerini sızlatırcasına, eline kalem alan herkes duvarlara, eline klavye alan herkes de üç beş favori ve retweet uğruna twitter 'a yazıyordu bunu ve sanki bir bok varmış gibi kafalarını kaldırıp gerçekten de göğe bakıyorlardı. Farkında bile değillerdi; sadece göğe bakmanın ne demek olduğunu bilmeyenlerin, göğe bakmak için kafasını kaldırması gerekirdi. Çünkü gök, bazen gözlerindeydi bir kadının ve göğü görebilmek için o gözlere bakmak yeterliydi.
55 öğeden 61 ile 55 arasındakiler gösteriliyor.