Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vecihi Sönmez

Vecihi SönmezŞevkani ve İtikadi Görüşleri yazarı
Yazar
Çevirmen
0.0/10
0 Kişi
6
Okunma
2
Beğeni
2.232
Görüntülenme

Vecihi Sönmez Gönderileri

Vecihi Sönmez kitaplarını, Vecihi Sönmez sözleri ve alıntılarını, Vecihi Sönmez yazarlarını, Vecihi Sönmez yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İbn Miskeveyh “mutlak hayr”ı araz olarak görmemektedir. Çünkü hayır, kemali; şer ise adem’i ifade eder mesela cahillik ve fakirlik asılları bakımından yoklukturlar. Hastalık sebepleri, doğal afetler ise yokluk sebepleridir. Bu açıdan kötülük var olana ait bir nitelik değil; ademe ait bir nitelik olmaktadır.
Sayfa 156Kitabı okudu
Eğer az kötülükten kaçınarak, çok iyilik gözardı edilirse bu, kötülüğün artmasına neden olur.
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Bu haliyle dünyayı iyi ya da Leibniz gibi mümkün dünyaların en iyisi saymak yalnız aptallık değil, bir küfürdür, der. Çünkü irade bile kendi görünüşlerinde, kendisini beğenmemektedir. Dünya düşünülebilecek en kötü dünyadır.
Sayfa 103Kitabı okudu
Acının sonu da sınırı da yoktur. Hayat, sefalet ile can sıkıntısı arasında sürekli gelip gider. İsteklerin yerine getirilmemiş olması, sefaleti, yerine getirir gibi olması da bunalımı doğurur.
Sayfa 103Kitabı okudu
(Schopenhaur) Ona göre, hayatın özü olan irade, bizzat ardı arkası kesilmeyen bir acıdır.
Sayfa 103Kitabı okudu
368 syf.
·
Puan vermedi
·
33 günde okudu
Başlığı ne kadar islamda adalet olsa da, tüm toplum ve çevrelerce özgün ve objektif bir şekilde 'adalet' bakış açısı incelenmiş. Bu bakımdan merakı olan kişiler için bir araya toplanmış güzel bir adalet kaynağı diyebilirim.
Bütün Yönleriyle İslam’da Adalet
Bütün Yönleriyle İslam’da AdaletVecihi Sönmez · Ensar Neşriyat · 20181 okunma
Reklam
Biz Allah'ın iradesinin ve kudretinin iyiliği olduğu kadar kötülüğü, tatlıyı olduğu kadar acıyı da kapsadığına inanırız.
Sayfa 241Kitabı okudu
Terazinin ibresinin nerede duracağını faziletler, vasıflar değil, gücü elinde bulunduranlar tesbit ederler; baskı altında a yaşayanlar da "hayat teminatı ve can emniyeti" gibi manalara gelebilen bir tür "adalet" isterler. Birbirleriyle baş edemeyen iki güçlü bir araya geldiğinde de, menfaatleri aralarında pay ederler. Bu paylaşım rasyonel adaletten çok uzak bir cevr (zulüm) durumundan başka bir şey değildir.
Sayfa 138Kitabı okudu
Özetleyecek olursak, Farabi şer meselesini genel anlamda iki katagoride değerlendirmiştir: a) Kötülük ve çirkinliği, iyilik ve hayrın eksikliği olarak algılama, çünkü Farabi'ye göre hayır ve iyilik varlığın kemale ulaşmasına vesile olmaktadır. Kötülük ve şerrin ise eksiklik olduğunu ancak buradaki eksiklikten maksadın Tanrı'dan kaynaklı olmadığını aksine evrendeki düzeni evrendeki düzeni benimsememiş maddi bir eksiklik olduğu nisbi ve göreceli bir yapı arzettiğini vurgulamıştır. b) Kötülüğün nisbiliğiyle birlikte ayrıca ârızi olduğunu belirten Farabi, külli olan varlıkların düzen ve intizamının gerekliliğine işaret ederek, az şerden dolayı çok iyiliğin terk edilemeyeceğine vurgu yapmaktadır.
Sayfa 136Kitabı okudu
Özgürlük adaletin hem özel bir görünümüdür, hem de başlıca gerçekleşme şartıdır. Bu nedenle özgürlüklere saldırı veya kısıtlama girişimleri eninde sonunda adaleti sarsar, ortadan kaldırılabilir. Özgürlükler içerisinde kendiliğinden oluşacak dengeli durum adalet için amaçlanan bir gerekçedir. Özgürlük gibi adalet de toplum içindeki ilişkilerde düzenleyici ve yönlendirici bir öğedir.
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Adalet kavramını her zaman, her toplumda gerçekleşmesi istenen bir ide olmasına rağmen, sosyal ilişkilerin çeşitliliği, çokluğu, bireysel tercihlerin çok çabuk farklılaşması, adalet kavramına salt bir anlam yükleyememe problemini ortaya çıkarmaktadır. Bu anlamda adalet kavramının bir bütün toplumsal ilişkileri kapsayan, yani gerçeğe yönelen; bir de ülküsel bir anlama sahip olduğundan söz edilebilir.
Sayfa 129Kitabı okudu
Rawls'a göre insanların iki ahlaki yetisi vardır. Adalet ve adalet ve iyi anlayış olarak nitelenen bu yetilerin ikincisi insanın rasyonel yanına işaret eder. Bu, insanların iyi anlayışını benimseyip, izleyebilecekleri ve revize edebilecekleri anlamına gelir.
Sayfa 126Kitabı okudu
Kant, ahlaki ilkelerin rasyonel tercihin bir nesnesi olduğu fikri ile başlamaktadır. Ahlak yasası, insanların bir ahlak ülkesinde, davranışlarını rasyonel olarak yönetmek için bir yasama olarak düşünüldüğünde, bu ilkeler sadece herkes için kabul edilebilir değil ayrıca kurumsal da olmalıdır. Kant bu ahlaki yasamaya insanların özgür ve eşit rasyonel varlıklar olarak nitelendiği koşullar altında karar verileceğini düşünmektedir.
Sayfa 122Kitabı okudu
Raws'ın Kantçı varsayımlar dizisi adaletin kendini gerçekleştirme anlamında kullanılması, kendini gerçekleştirmenin akli kozasının akli özgürlükler içinde yaşama düşüncesi ile çerçevelemesi ve rasyonel olmak, özgür olmak ile iyi olmanın birbirlerinin yerine tercüme edilebileceği kanılarıyla desteklenir.
Sayfa 120Kitabı okudu
Devlet için adalet, kanunların yapımında, hak ve görevlerin dağıtılmasında belli kişileri veya zümreleri ötekilere üstün tutmadan vatandaşlara aynı hakları vermesini ve aynı görevleri yüklemesini kapsar. Fert için ise vatandaşların mümkün olduğu kadar birbirinin hakkına riayet edilmesini kapsar.
Sayfa 109Kitabı okudu
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.