Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vehbi Ersan

Vehbi Ersan1970'lerde Türkiye Solu yazarı
Yazar
8.7/10
7 Kişi
23
Okunma
0
Beğeni
1.517
Görüntülenme

Hakkında

Gazeteci. 1961’de İstanbul’da doğdu. Sosyalist fikirleri gençlik yıllarında benimsedi. 12 Eylül darbesi döneminde tutuklandı ve yargılandı. 1992-1997 yıllarında haftalık Gerçek, Sözdergileri ile haftalık Yeni Ülke ve günlük Özgür Gündem gazetelerinde çeşitli görevler yaptı; yazı, makale, haber-yorum ve röportajları yayınlandı. 1997-2013 yıllarında günlük Radikal (1997-2001) ve Sabah (2003-2013) gazetelerinde, 2001-2003 arasında Metis Yayınları’nda editör olarak çalıştı. 1970’lerde Türkiye Solu ilk kitabı.
Unvan:
Gazeteci
Doğum:
1961

Okurlar

23 okur okudu.
3 okur okuyor.
30 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Özal’ın bu yaklaşımından yola çıkarak, büyük gazetelerin önde gelen gazetecileri Bekaa’da PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşmeye gitti, haftalarca Öcalan ve PKK hakkında gazete ve tele­vizyon kanallarında programlar yapıldı. Bu rejimin PKK ile uzlaşma arayışının bir ürünüydü. Perinçek, Temmuz 2007’de Aydınlık’ta Öcalan’la görüşmeyle ilgili kendini savunurken “Başka kimler görüştü? Mehmet Ali Birand, Fatih Altaylı, Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Güneri Civarıoğlu... Yani Türk basınının bütün kıdemlileri, genel yayın yönetmenleri, başyazarları... ” diyordu.
pkk avrupa'daki solcuları öldürmeye başlıyor
Abdullah Öcalan ise gerilla savaşında kararlıydı ve anlaşılan Suriye’yle iş­ birliğini kabul etmişti. Örgüt içinde muhalifler, gerilla savaşıyla ilgili kuşku yayanlar, ihanetle suçlanarak ya tutuklanıyor ya da öldürülüyorlardı. 1984 Ağustos’unda “silahlı propaganda” birliklerinin Şemdinli ve Eruh baskınla­rıyla gerilla savaşı başlatıldığı sıralarda Avrupa’da da muhalifler teker teker bulunup öldürüldü. PKK’nın muhaliflerine uyguladığı şiddete Devrimci Yol sert tepki göster­di ve tüm ortak çalışmaları durdurduğunu açıkladı. Cephe sona erdi. İki ör­güt arasındaki ilişkiler de gerginleşti. 1985’te gerginlik kavgalara ve cinayet­lere vardı. PKK, Devrimci Yol liderlerini “tasfiyeci bir sol oluşturmak” ve “ihanet”le suçladı.
Reklam
Doğu Perinçek, Paris’teki bir konferansta “ordunun uşağı” diyerek kendisini protesto eden sol­culara “Türk ordusunun uşağı sözünü hakaret addetmiyorum” diyerek şöyle yanıtladı: “Bugün Batı’nın baş hedefi olan Türk ordusuna şunlar dayatılıyor: MGK dağıtılacak, ordunun politika­daki etkisi bitirilecek, Türk ordusu Kemalist geleneklerinden koparılacak. Küçük devletçikler, küçük emirlikler kurmak istiyorlar. Globalleşme ulusal devleti ortadan kaldırınca temel çekir­deği olan ulusal orduyu da ortadan kaldıracak, ordu bunun farkındadır ve buna karşıdır. Or­du Türkiye’nin en kıymetli birimidir, her konuda yanlışlık yapın düzeltilebilir, ama orduya kar­şı yanlışlık yaparsanız düzeltilemez. Solcu söylemlerle, halktan uzak hareketlerle bir yere va­rılmaz. Ben bu provokatörlerle 30 yıldır uğraşıyorum. Bana Türk ordusunun uşağısın diye ba­ğırıyorlar. Devrimcilik böyle yapılmaz. Tabii cuntalardan az çekmedik, ancak 28 Şubat çizgi­si bu darbelere zıt ve onlara düşman bir çizgidir. Türkiye’de orduya en düşman kim? Tarikatçı­lar, Nakşibendiler, Fethullahçılar, Amerikancılar ama biz orduyla yan yanayız. Halkın yanında yer alan bir Türk ordusu var, ulusun yanında Kemalist bir ordu var.”
Devrimci Yol'a devlet operasyonu ve pkk'nın tek sol örgüt olarak kalması
Devrimci Yol davalarında tam sayı bilinememekle birlikte binlerce ki­şi yargılandı. En büyük davalar Ankara ana davası (574 kişiyle açılmış son­radan eklenen dosyalarla bu sayı 723’e çıkmıştı), Fatsa (811 sanıklı), Artvin (898 sanıklı), Yeni Çel tek (666 sanıklı) davalarıydı. Veysel Güney 11 Ha­ziran 1981’de (Gaziantep E Tipi Cezaevi, 24 yaşında), Mustafa Özenç, 20 Ağustos 1981’de (Adana Cezaevi, 22 yaşında), llyas Has 7 Ekim 1984’te (İz­mir Buca Kapalı Cezaevi, 26 yaşında), Hıdır Aslan, 25 Ekim 1984’te (Burdur Kapalı Cezaevi, 26 yaşında) idam edildiler. 17 kişi sorgulandıkları emniyet ya da jandarma merkezlerinde işkence sonucu hayatını kaybetti. Ankara’da Emniyet Müdürlüğü 1. Şube’ye bağlı çalışan Devrimci Yol’dan yakalananla­rın sorgulandığı Derin Araştırma Laboratuvan adı verilen ve DAL diye anı­lan birimde 5 kişi işkenceden öldürülmüştü.
Doğu Perinçek, 2002’de ise, bir gazetecinin “Geçmişinizin muhasebesini yaparken vicdanınızı rahatsız eden şeyler var mı? Mesela Aydınlık gazetesin­de ihbar edilen sol adresler, isimler?” sorusuna şu yanıtı veriyordu: Az bile yapmışız. O konuda daha cesur olmalıymışız. O sol örgütler halk düş­manı olmuşlar, kontrgerillanın, uyuşturucunun ağına düşmüşlerdi. TİKKO, al­tı ülkücü inşaat işçisini 1978’de duvarın dibinde kurşuna dizdi. Açıkça söylü­yorum: O inşaat işçilerinin yanındayım. Hiç kimse MHP’li ya da ülkücü diye in­şaat işçisini kurşuna dizemez. Kimse solculuk adına bu alçaklıkları yapamaz.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
432 syf.
·
Puan vermedi
Kapalı bir evren…
Adında da geçen dönemi sol oluşumlar açısından anlamak için çok yararlı bir eser. Anlaşılıyor ki Türkiye’nin meclis-dışı solu, bir bardak suda koparılan fırtınadan ibaret. Ama onu kendi kapalı evreni içinde değerlendirmek gerek. Kendi tarihine, kendi efsanelerine, kendi kahraman, ahlak ve yöntemlerine göre (antropologların yaptığı gibi)… Böylece onu daha iyi anlar, daha çok sevebilirsiniz. Birtakım kazanımların dışında, doğrusu onların da vaktiyle yaptıkları bundan çok da farklı değilmiş. Yitirilmiş olan umutların neler olduğunu öğrenmek ve onların arkasından yakılan ağıtlar da değerlidir…
1970'lerde Türkiye Solu
1970'lerde Türkiye SoluVehbi Ersan · İletişim Yayıncılık · 201425 okunma
432 syf.
9/10 puan verdi
dönemin sol parti ve örgütlerini ayrıntılı biçimde inceleyen gayet başarılı bir kaynak. yazarı vehbi ersan. iletişim yayınlarından çıkmış. objektif bir üslupla ve bol bol örgütlerin kendi yayınlarından alıntılar kullanılarak yazılmış. söz konusu dönemi çok merak ettiğim için 2-3 günde okudum. toplam 430 sayfa ama meraklısı için su gibi gidiyor. tkp, dev yol, kurtuluş, tdkp, tkp ml ve diğer irili ufaklı parti ve örgütler incelenmiş. fakat yazarın gençliğinde mensubu olması ve özel niteliğinden dolayı dev-sol en hacimli yeri işgal etmiş. özel bir nitelik dedim gerçekten de öyle. peki nedir bunlar? dev-yol gibi dönem solunun en bilinen örgütünden kopması, 1977 1 mayıs'ından sonra yaşanan solun kitlesel geri çekiliş döneminde kurulması(1978) ve dhkp-c adıyla bugün hala ayakta olması gibi. bugün hala varlığını sürdürebilmesinin sebebi biraz da tarihinde gizli. bu örgüt kurulduktan kısa bir süre sonra ülke sıkıyönetim dönemine girdi. bu koşullarda varlığını duyurabilmek durumundaydı. sonrasında da darbe gerçekleşti. ki esas özelliği darbeye karşı verdiği mücadele. özellikle hapishanelerde işkence ve tek tipleştirmeye karşı yürüttüğü direniş bu örgüte sol çevrelerden sempatiyi oldukça arttırdı, büyüttü. zaten yazar da bu özel durumundan dolayı bir tek dev sol'un 70'ler sonrasındaki serüvenini anlatmış. kesinlikle tavsiye ediyorum.
1970'lerde Türkiye Solu
1970'lerde Türkiye SoluVehbi Ersan · İletişim Yayıncılık · 201425 okunma
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
“(...) Oysa biliyoruz ki insan için tek başına bir hücrede, sevgilisinin koynunda ya da narkoz altında geçirdiği aynı süreler birbirinden farklı zaman algısına yol açar. O halde saate bakıp herkesin içinden geçtiği bir tek zaman olduğunu varsaymak mânâsızdır. Zîra kendi koşulları içinde her hayat kendi zamanını yaşamaktadır. (...)” (Başar
1970'lerde Türkiye Solu
1970'lerde Türkiye SoluVehbi Ersan · İletişim Yayıncılık · 201425 okunma