"Büyükler biraz gariptir.Çok yemek yersin elinden tabağı alırlar,az yersin zorla ağzına tıkarlar.Çok koşarsın uslu dur,biraz otursan sen nasıl çocuksun kalk biraz,derler."
Herhangi bir durum karşında sevinmek de üzülmek de insanın kendi elindeydi. Dünyada iyi veya kötü diye bir şey yoktur. Onu iyi ve kötü yapan sadece bizleriz.
Bir okul düşünün ki işin içerisinde para var ve her şey para ile başlayıp para ile devam ediyor. "Gerçek yaşamda da böyle diyeceksiniz." ama kitabı okuyunca daha iyi fark edeceksiniz ki böyle bir okulda eğitim almadık. Gündelik yaşamımızın içinde yer alan ekonomiyi sadece çocuklar değil bence biz büyükler de tam anlamı ile bilmiyoruz. Bilmiyor olmamızın sebebi de yaşantımızdaki yerini farklı anlamlandırıyor olmamızdır.Bu kitap tam olarak bu noktadan ele almış konuyu "Ekonomiyi ve okulu hiç böyle düşünmemiştim." demek istiyorsanız bu kitabı muhakkak okumalısınız. Akıcı, sade ve özlü anlatımı olan bu kitabı büyük küçük (özellikle çocukların) herkesin seveceğini inanıyorum. Okumanızı tavsiye ederim.
Ekonomi OkuluYaşar Bayraktar · Timaş İlk Genç · 202436 okunma
Zerdali kitabında Yağız in hikayesini okuyacaksınız; ama aslında bu hikaye teknoloji çağının bir çok değeri yok ettiği, bir çok değerini kaybettiği insanoğlunun ortak hikayesi. Yeni çıkan bir telefon, araba veya elbise vs. alma hevesiyle bir çok hissiz varlığa anlamlar yüklediğini düşünen insanoğlu, oysaki saydığım her şeyin yenisini alabiliyor. Oysa bir baba ile sevdiği ile geçirilen zamanı milyon verse alamiyor. Ama nedense diğer meralar kadar değerli de görmüyor takı kaybedene kadar. Hep sonradan aklı başına gelen insanoğlu sanırım bunu hiçbir zaman ogrenemeyecek. Parayla satın alınamayacak değerlere parmak basan Yaşar Bayraktar, baştan sona Yağız ile beraber okurun da kalbine dokunuyor. Yer yer gözlerimin dolduğu çok güzel bir kitap.
Defalarca okunacak kitap listeme bir tane daha eklemiş bulunuyorum. Çok çok güzel bir anlatıma ve konuya sahip. Yeni teknolojik yaşamda aile bağları ve iletişim üzerine yazılmış. 4. Sınıf ve üzeri çocuklar da okuyabilir.
Ailesi Yağız'ı daha iyi bir okulda okutmak için başka bir okula yazdırır. Okul, büyük apartmanların arasında, güzel bir okuldur ama bir sorun vardır: Yağız, okul çıkışında çocukluğundan beri çok az ziyaret ettiği hatta adını, ne iş yaptığını bile bilmediği dedesiyle kalmak zorundadır.
Okuldaki çocuklar tarafından "Huysuz İhtiyar" olarak bilinen dedesine önceleri önyargı ile yaklaşır. Kocaman binaların arasında bahçeli bir müstakil evde yaşayan dedeyi yavaş yavaş tanımaya başlar ve içten içe sever.
Bu arada Yağız'ın en büyük hayali de son model bir tablet aldırmaktır ve bunu dedesinden umar.
Bakalım Yağız'ı nasıl bir sürpriz beklemektedir?