Birinin bizi niye sevmediğini açıklarken, sorunun diğer kişide olduğunu söyler ve sorumluluğu üstümüze almazken, birinin bizi niye sevdiğini açıklarken de kendi iyi kişilik özelliklerimizi sebep olarak göstermemiz...
Aldığımız kararları bir düşünün: hangi diziyi izlediğimizi, hangi kitabı okuduğumuzu… Bazen bu kararları alırken çok da detaylı düşünmüyoruz. Her kitapçıda ve dizi izleme platformunda en çok tercih edilenler ayrı bir kategori içerisinde karşımıza çıkıyor ve o an karar veremiyorsak bu kategorilerden kalabalığın neyi tercih ettiğine bakıp seçimimizi
youtu.be/s9uVp1My1A0
en fazla 3-4 yaşında olan bu çocuklar gerçekten kendilerinin "pis, kötü, sevimsiz" olduğunu mu düşünüyor? yıkıcı bir yanıt olacak ama evet. henüz çocukken; eşitlik, insan hakları, adalet gibi ilkeleri çevremizden gözlemlediğimiz davranışlardan öğreniyoruz ve üç yaş gibi küçük yaşlarda tutumlarımızın bilişsel, duygusal ve davranışsal öğelerini ortaya çıkarmaya başlıyoruz. sadece 4 yaşına geldiğimizde bile çevremizden depoladığımız kültürel kalıp yargıları öğrenmiş ve desteklemiş oluyoruz. hayır, hiç kimse bir başkasından teninin rengi, sosyal geçmişi ya da dini yüzünden nefret ederek doğmuyor: öğreniyoruz. kalıp yargılarımızı değiştirmemiz epey zor. -mış gibi yaparak davranışlarımızı değiştirebilir ve bunları tutumlarımıza yansıtmaya çalışabiliriz en azından değil mi? hiç kimse; ten rengi, dini, dili, cinsiyetiyle yargılanmayı hak etmiyor.
nefret etmeyi öğrenebilen bir insan sevmeyi de öğrenebilir. sevgi, insanın kalbine nefretten daha doğal gelir. / nelson mandela
1. Dönem ders kitabımdı ve çok keyif alarak notlar aldığım çalıştığım bit kitaptı. Anlaması kolay ve keyifli insan davranışlarını anlamak üzerine bir kitap. Şemalar, tablolar anlamayı kolaylaştırdı benim keyifle takip ettiğim bir kitap olmuştu.
Sosyal psikoloji dersimizin ders kaynağı idi. Sosyal hayatın işleyişinde insanın konumu ve insan davranışlara dair konuların olduğu bir eser. Bence sadece psikoloji ya alanlarını okuyanlar değil, herkes okumalı. Sosyal hayatta ben neyim, sosyal konum içinde görevim nedir, toplumun bana karşı görevleri nelerdir ve toplumun kazandırır mı, kaybettitirir mi gibi sorunlara yanıt niteliğinde bir yapıttır.
Okuyacaklara keyifli okumalar dilerim
İnsanın bireysel ve toplumsal davranışlarını, tutumlarını, algılarını, duygularını, kişilik özelliklerini ve sosyal etkileşimlerini anlamaya çalışan bir bilim dalı olan sosyal psikolojinin temel kavramlarını, kuramlarını ve araştırma yöntemlerini sunmakta. Kitap, hem klasik hem de güncel bilgileri içeren bir kaynak olup, her konuyu kültürel bir perspektiften de ele almakta.