Ama zihnimiz, aklımızdan geçenler görme sinirlerimizin beynimize ulaştırdıklarını farklı algılamamıza neden olurlar. Bu yüzden göl sularında parıldayan güneş ışıklarını değil pis sularda yanan hayali cehennem alevlerini görüyordu.
-Pekala Davey, ufaklık, evlat, senin için bugün yapabileceğim başka bir şey var mı?
-Tabii ki Jack. Şu Davey, ufaklık lafını kıçına sokabilirsin mesela.
Hardwick gürültülü bir kahkaha attı. Tıpkı bronşit olmuş bir kaplan misali.
Her şey, her an, şu an burada... Şu an seninle benim aramda duruyor. Şu an nefes alırken, sen ve ben bu satırları paylaşırken yaşamak bu demek. Yorumsuz, senaryosuz, var olan.
Böyle bakınca ne kadar acı çekebilirim, ne kadar kötü olabilir ki yaşam. En çok pişman olduklarımız içimizde biriktirdiğimiz, yaşayamadıklarımız olacak.