Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yazmış olduğum kısa bir tarih usulü risalesi.
Dünya,4,54milyar yıl önce var oldu. Yavaş yavaş teşekkül etti ve bazı havadis peyda oldu. Zamanla hücreler ve mikroplar,denizlerde ya da cümle suda, zahir oldu. Bitkiler ve hayvanat zahir oldu. Bu dünya da nice mahlukât-î muhtelif ,zehâb eyledi. Sonra, insan geldi. Bu topraklara insanlar gelmeden evvel, cihan sessiz ve müreffeh idi. Mahlûkât,
Evrensel insan hakları yasalarında da ön görüldüğü gibi: Filozoflar, Şairler ve Yazarlar Devlet üstü insanlardırlar Deniz Sarıtop Edebiyat Dergisi
Reklam
Evrensel insan hakları yasalarında da ön görüldüğü gibi: Filozoflar, Şairler ve Yazarlar Devlet üstü insanlardırlar Deniz Sarıtop Edebiyat Dergisi
Bazı anlarda içime bir ferahlık gelmekte. Çok kısa bir an gerçekleşiyor bu hadise. Birdenbire derin bir nefes alıp oh diyorum. O nefes bitince bitiveriyor. Bunu tüm hayatıma yansıtmak isterdim. Ferahlayamamak ya da diğer bir deyişle huzura erememek noktasındayım. Alkole başvuruyorum. Birkaç saat idare ediyor beni sağolsun. Sonrasında yeniden
Tarih -i cihan, giriş bölümünün tamamı
Dünya,4,54milyar yıl önce var oldu. Yavaş yavaş teşekkül etti ve bazı havadis peyda oldu. Zamanla hücreler ve mikroplar,denizlerde ya da cümle suda, zahir oldu. Bitkiler ve hayvanat zahir oldu. Bu dünya da nice mahlukât-î muhtelif ,zehâb eyledi. Sonra, insan geldi. Bu topraklara insanlar gelmeden evvel, cihan sessiz ve müreffeh idi. Mahlûkât,
Kelimeler ...
Ben bu dünyadaki en büyük silahın kelimeler olduğunu düşünüyorum. Bir "aşkı" başlatabilir ve bitirebilir de. Aynı şekilde, "savaşı, barışı, dostluğu, düşmanlığı, kötülüğü, iyiliği, sevgiyi". Biz de başlatamadığı çok şey var onu biliyorum. Biz de bitirdiği bir çok şeyin olduğu gibi... Yasaklanan kitaplar geliyor aklıma, Sürgün edilen şairler, Demir parmaklıklara mahkum edilen yazarlar. Ve bir çok şey.... Gerçekten kelimelerden , düşüncelerin ve hislerin sonucu olan kelimelerden, neden bu kadar korkuluyor ?
Reklam
Türk Edebiyatı - Türkçe Edebiyat tartışması - İlber Ortaylı
Türkçe kaleme alınan veya terennüm edilen edebiyata Türk edebiyatı denir. Avusturya’nın yazdıkları Alman edebiyatına, Belçikalı ve İsviçrelilerin yazdıkları da Fransız edebiyatına girer. Yine Avrupa dillerinde Française, English veya Deutsch kelimesi hem lisanı ifade ediyor hem de o dildeki eserlerin ve kimliğin sıfatı oluyor. Galiba bu çakallığı
Şiir ve İnşa
Çünkü mahsûl ve tahsîl bizim memâlike göre yalnız şiir ve inşâ cihetindedir. Bunlardan bir nebze bahsedilmek fâideden hâlî değildir. Şiirin ta'rif-i umumîyesi kelâm-ı mevzûndur. Yani iki satır sözün her birindeki sükûn ve harekâtın müsâvi olmasından ibarettir. Hatta kafiy usulü milel-i müte'ahhire beyninde hâdis olmuştur. Eski Yunânîler
166 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.