Sanırım şimdiye kadar yazdığım kitap incelemeleri arasında en samimi incelemelerden biri bu kitabın incelemesi olacak. İçimden geldiği gibi yazmak istedim. Kitabın konusu depresyon, depresyonla baş etme, depresyonu geçirme gibi konular. Bir insan neden depresyona girer ya da neden ölmeyi ister? Mutlu yaşamak varken neden üzgün olmayı seçer? Bence sevdiği insanlarla mutlu olduğu yerde yaşayan insanların depresyona girme ihtimali çok az. Bu durum elimizde olan bir şey değil. Kitapta söylenilenleri bir yere yazıp denilenleri yapıp mutlu olamayız, mutluluk içten gelen bir şey ve zaten mutlu olan insanların depresyona girme ihtimali çok az. Kitabı bir tedavi aracı olarak gören çok kişi var ama tedavi olmak istemeyen birine bu kitap ne kadar fayda eder bilmiyorum. Önemli olanın tedavi olmak olduğunu düşünmüyorum, önemli olan hastalığı önleyebilmek. Çünkü iyileşmek istemeyen biri bu kitabı sadece okuyacaktır, kendi üzerinde uygulamayacaktır. O yüzden kitabı okuyayım da iyileşeyim havalarına girmeye hiç gerek yok arkadaşlar. Görmek istemeyen biri gözü açık olsa da her zaman kördür, duymak istemeyen birine de istediğiniz kadar bağırın asla duymayacaktır. Bazı şeyler içten gelir zorla yapamazsınız. O yüzden kendimizi kandırmaya hiç gerek yok. Herkese iyi okumalar...
Kafka ve metaforları...
Karşınıza yıllar sonra yeniden bir Dönüşüm (Metamorphosis) incelemesiyle çıkıyorum.
Bu sayfayı açtığımda yazdığım ilk incelemelerden biri Dönüşüm için olmuştu ve tam 5 sene sonra yeniden incelemesini yazıyorum.
Bu sefer @canyayinlari "minikitap" versiyonu olan Dönüşüm'ü okudum. İlk kez ortaokulda, ikinci kez lisede ve şimdi üçüncü
Bu yazdığım en zor incelemelerden birisi olacak çünkü bu kitap da okuduğum en iyi kitaplardan birisi oldu. Yani nasıl başlasam, nasıl tarif edebilirim bilmiyorum ama bu kitabın içinde öyle farklı duygular saklı ki, okuduğunuz zaman ne hissedeceğinizi şaşıracaksınız.
Öncelikle kesinlikle bu kadar güzel olmasını beklemiyordum. Başlama sebebim bile
“Bir vapur dumanıyla sanki gelecek gibi.”
ağustos otuz 1
iki bin 21
dediler ustan ölmüş
“çok gülünçsün azrail
ferhan şensoy ölür mü?
Yine Ferhan Şensoy... Yine Kitaphan...
– Bıkmadın mı bu aydını anlatmaktan?
Anlattıkça, anlattığım kadar yeni öğrenilecek bilgiler olduğunun farkına varıyorum. Yani yine “internet aleyhisselam”'ı, okuduğum kitaplarını verdiği röportajları tarıyorum.
Bu
Başlık bulamıyorum, yardım...
Hayatımda yapacağım en ilginç incelemelerden biri olacak sanırım. Çok öveceğim, ama okumanızı doğrudan önermeyeceğim; kendime neredeyse hiçbir düşüncesini yakın bulmadığımı söyleyeceğim; ama...Yine de öveceğim. Çok çaresiz bıraktın beni Dante.
Orijinalini okuyamadan öleceğime üzüldüğüm kitaplar sırasında birinci olarak kalacaktır İlahi Komedya.
Yazdığım Önemli İncelemelerden Biri
Öncelikle, birazdan yazacağım hiçbir şey siyasi provokasyon içermemektedir.
Kitabı kız kardeşim sırf Sitare ismi için aldı, okudu.. Evde iki tane var bu kitaptan..
Sitare'yi Lana Del Rey'e benzettiğim için, Lana Del Rey dinleyerek incelemesini yapayım dedim..
Kitapta iki ayrı hayat, tek bir dönem anlatılıyor.. Öyle ki ikisi birbirine oldukça
