akrep miydi yelkovanı kovalayan yoksa akrep miydi kovalanan aman neyse önemli olan biriniz kaçın ve diğeriniz kovalayın aksın artık zaman
"...Zamanı durdururum yüreğimde, Sensiz geçtiği için, Akrep yelkovana küskündür. Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür. Bil ki akrep yelkovanı geçerse, Atan bu yüreğim durur. Bırak bozuk kalsın, hiç değilse; Bir bozuk saattir hep yüreğim hep sende durur.." ___Turgut Uyar
Reklam
günlerden pazar,ayın 20 si,yıl 2018...deniz kenarında oturuyorum,deniz uykuda bu arada mışıl mışıl uyuyor..bekçi rüzgarda yeni yeni çıkıyor devriyesine,günaydın diyor erken kalkıp, sayın güneşi bekleyenlere...bulutlar mutlu romantik bir geceden sonra görünürlerde yoklar,galiba biraz şarabın etkisinde kalmışlar...derken güneş çıkıyor sıradağların arkasından gülümseyerek ,insanın içini ısıtarak..,deniiz de uyanıyor uykusunda,hafiften kıprıdanmaya başlıyor...rüzgar devriyesini atıp yine evine çekiliyor,pembe panjurların arkasına...bende eşsiz ikili simit ve çayın yanına peynirei de davet ettim,oturuyoruz beraber...derken akrep 8 de yelkovan 2 de takılıp kaldı..o geçiyordu,her zamanki güzelliğiyle,o berrak yüzü denizi kıskandırıyor,deniz hırçınlaşıyor,güneş kıskanıyor gülüşünü''ben bile bu kadar ısıtamıyorum kalpleri.''diyor ve çekiliyor bulutların arkasına..bulutlar bile kararıyor ben biz bu kadar günahsız,bembeyaz olamadık diye....ağlıyorlar :( gidiyorum yanına O'nun..günaydın diyorum tebessümle birlikte..beklettim mi diye de soruyor,hafif bi üzgünlük..''beklerim tabiki ömür boyu'' diyorum ve sarılıyor sımsıkı...kulağımda bir fısıltı,güneşin gülümsemesine,denizin durulmasına,bulutların dağılmasına,çiçeklerin açılmasına,martıların herkesi günaydın a boğmasına tekrardan neden olan o cümle.... T.Ç.
Ağır aksak ilerliyor zaman. Biraz kızgın akrep ve birazda dargın yelkovan. Buralara düştüğünden beri sevda, geçmiyormuş bir türlü zaman....
kalbim bir yara mı göğsümün altında ilerliyor günden güne bir semender ateşe zaman soyumu sürüyor kışta tanrım çok yanıldım gönlümü al kendine bir düş evren çiziyor bahar ağaçları, göğü ve dağları boyuyor sonra kuşlar konuyor telefon direklerine habersiz yapılan konuşmalardan kilometrelerce ötelere biri kavuşmak diyor aşkı bulmaya tenimin omurgası, kıblesi olmuşsun yüzümün köprüleri sis basmış, içim güz yapraklarını süpürürken ayrılık ölü toprağını üzerine serpiyorum akrebin arıları sarartıyor yelkovan derimin altındaki bir nehir mi kan günden güne ilerliyor bir ateş semendere yanıyor ormanın ağzında rüzgar çok yanıldım tanrım gönlümü sar Her şeyin güzel olma nedenleri / Serkan Türk
Şarkı
Ters düşerim görüntülerle Kalbimde kırılır ışıklar Bir ilaç gibi ihtiyaç umutlar Kalmaz bende yokluğun kadar İçimde yelkovan, beynimde tefrikalar Sensiz kaybettiğim zamanlar Ziyan eder beni gözyaşım olur Yaşatmaz bir kelebek kadar İçimde kaygılar, cevapsız sorgular Sensiz kaybettiğim anlamlar Ziyan eder beni katilim olur Yaşatmaz bir kelebek kadar Her gün erken söner lambalar Düşlere iltica her gece Bir kaçak gibi sığındığım uykular Kalmaz bende yokluğun kadar Cüneyt Ergün'ün şarkıları bana hep çok özgün gelmiştir. Bu da onlardan biri.. youtu.be/8cKH2wHQtu0
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.