Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
Momo
Yeri bilinmeyen bir diyardan fantastik bir 'zaman' seruveni momo.Senin, benim, onun zamanını masalsı incelikle bezeyen bir 'modern zaman eleştirisi'. Hayalleri olan bir çocuğun düşlerini sekteye uğratmayacak kadar masalsı diğer yandan hayatın acımasız gerçekleri kadar karamsar. Bir yuzlesme yaşatıyor cunku.Zamanı nasıl
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201766,2bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
Bir tren penceresinden İsveç hızla akarken dünyadaki keder büyüyor, aradaki uzun sessizlikler boşlukları doldurmuyor, zaman değerini, anlamını kaybediyor çünkü akrep ve yelkovan geçmişte takılıp kalmış. Ortadan kaybolan anneler, baba olmaktan vazgeçmiş babalar boşluğun kendisi… Çocukluk travmaları asla unutulmaz çünkü. Kitaptaki her karakter içten çığlıklar atarken boşlukta çınlayıp duruyor sessizlik. Bir başka gerçeklikte yaşanıyor benzer olaylar… Zaman değişken ancak mekân aynı: Malma İstasyonu’nda düğümleniyor her şey; neden de, çözüm de… Sanki genetik mirasla sadece hastalıklar aktarılmıyor yeni nesillere. Kader de kendi komplikasyonlarını oluşturuyor, nesilden nesile geçiriyor. “İnsan kendini maskesiz ve savunmasız görünce ne hisseder?” dedirtiyor okuyana. Duygusal derinliği olan bir kitap #malmaistasyonu , etkileyici… @AlexSchulman
Malma İstasyonu
Malma İstasyonuAlex Schulman · Timaş Yayınları · 2024167 okunma
Reklam
192 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Deli Tarla-İnceleme
Birileri aracılığıyla tanıştığım yazarları ve kitapları seviyorum. Şermin Yaşar ile de komşum aracılığıyla tanıştım ve sevdim açıkçası hikayelerini, tarzını. Bu kitabına on değil de sekiz puan vermemin nedeni biraz fazla argo kelime vardı, tabii ki günümüz diliyle yazılmış normal sayılacak kelimeler belki ama bunları ben kullanmadığım için okumak rahatsız etti. Kısaca kitabın içeriğine gelirsek Deli Tarla kitabın içinde bulunan diğer 16 öyküden ilki. Sevdiğim öykülerin alıntılarını burada ara ara paylaştım zaten. Öykülerin her biri bence kendi içinde güzel ve mesajı olan öyküler bana en sıradan geleni ise Muazzez ve Yelkovan Çetesi oldu. Kitabın adını veren öykü olduğu için Deli Tarla'dan kısaca bahsetmek isterim, babalarının ölümü üzerine miras bölümü yapılan dört kardeş arasında deli tarlayı kimse almak istemiyor çünkü babaları sihirli mantar yeyip onun etkisiyle kafası gidiyor, kardeşler de o tarlanın neden olduğunu düşündüğü için istemiyor en küçük kardeş olan Kerim'e veriyor tabii gerçekler de Kerim'in ziraat mühendisi karısı sayesinde açığa çıkıyor. Diğer öyküleri de böyle kısa kısa diyebilirim. Yazar akıcı, tamamıyla günümüz diliyle yazdığı için okuması da zorlamıyor. Yazarın başka kitapları da var okumayı düşünüyorum okudukça yine paylaşacağım. Kitapla kalınız :)
Deli Tarla
Deli TarlaŞermin Yaşar · Doğan Kitap Yayınları · 20205,4bin okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
1989'da yayımlanmış Yelkovan Yokuşu. Yedi öykü var kitapta ve öyküleri 1983, 1976, 1979, 1983, 1986,1984 yıllarında yazmış sevgili Selçuk Baran. Ben Mart 2024'te okudum ve hâlâ aynı güncellikte, hâlâ başımı çevirsem yanımda olup bitiyor gibi hepsi. Karakter betimlemeleri de bir kadar güçlü, her biri karşımdaydı sanki okurken. Tortu'yu okuyup çokça sevmiştim fakat sonrasında epey ara verdim Selçuk Baran okumaya. Yelkovan Yokuşu ile tekrar buluştuk kendisiyle, anlattıkları hüzünlü olsa da okumak iyi hissettiriyor. Her bir öykü birbirinden bağımsız olsa da benzer temalar etrafında toplanıyor öyküler; yalnızlık, yaşlanma, hayata tutunma,... Başladığı noktadan çok başka noktada bitiyor bazı öyküler, bu da şaşkınlık yaratırken bir sonraki öykü için heyecan uyandırıyor. Öykülerdeki ana karakterler hem cinsiyet hem de yaş bakımından değişiklik gösteriyor. Bir öyküde bir erkeğin gözünden dinlerken olayları, bir sonrakinde küçük bir kızın hisleriyle bakıyoruz dünyaya mesela. Dili mucizevi şekilde kullanıyor Selçuk Baran.
Yelkovan Yokuşu
Yelkovan YokuşuSelçuk Baran · Yapı Kredi Yayınları · 2020248 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Bu benim Selçuk Baran’la tanışma kitabım. Kitaba adını veren ilk öyküyü okudum ve ne dediğini anlamadım. İkinci öyküyü okudum ve sevemedim. Eyvah dedim, seveceğimden çok umutlu olduğum bir yazarla anlaşamayacağım galiba. Sonra üçüncü okundu, ve gerisini hatırlamıyorum. Bir oturuşta tüm öyküleri kafaya dikmişim. Yalnızlık, bu öyküdeki karakterleri bu kitapta bir araya getiren şey. Anlaşılamamanın verdiği yalnızlık..Pişmanlığın tutup getirdiği yalnızlık..Hayal kırıklığıyla beslenmiş yalnızlık.. Boza kokulu, yoksul öğle saati manzaralı, kırmızı rujlu, Mardin işi yalnızlıklar.. Şöyle yalnızlıklar: “Bir tek kul, tek kisi çıksın da, "Ne oldu, niye ağlıyorsun?" diye sorsun bana. Sonra cevap filan beklemeden yanımda yürüsün. Birlikte eve dönelim, ona çay yapayım. Gelin ne olur!” Bozacıda, Öğle Saatleri, Bakırçalığı, en sevdiklerim oldu. Ne güzel tanıştım Selçuk hanımla
Yelkovan Yokuşu
Yelkovan YokuşuSelçuk Baran · Yapı Kredi Yayınları · 2020248 okunma
372 syf.
·
Puan vermedi
Karnımdaki bebeğin babası KOCAM MI BABAM MI bilmiyorum !!!
Kitabın kapağı yüzüme sertçe çarptı doğru okuyorum "KARDEŞİNİ DOĞURMAK", ilk 5 yaprağını okumakta zorlandım vücudumda karıncalanmalar oldu empati kurmakla olacak iş değildi anladım ki kapılar arkasında insanların neler yaşadığını bilmeden akrep yelkovanı kovalıyor tabii bizim için saat sayılır, babası tarafından abisi,dayısı, amcası,dedesi tarafından tecavüze uğrayan insanlar içinde mi saat mı yıl mı orası muamma, çocukların suçu mu çocukken büyümek zorunda kalmak ? Ensest insanın ne kadar kötü olabileceğinon kanıtı "kızlar babasından iki çocuk doğururken anneler doğuma yardım edebiliyor."
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,7bin okunma
Reklam
192 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bazen hayat gizler kendini... Sımsıkı çekilmiş perdelerin ardına saklanan utangaç ev içlerinde, kapıların ardında, güneşin terk ettiği sokaklarda, o bıyık altı gülüşlerde, mühürlenmiş ağızlarda, yüze düşen gölgelerde ketum yüreklerde, harflerin kıvrımlarında. kelimelerin dipsizliğinde, sonsuz susuşlarda, hiç düşünmeyen yollarda, hep beklenen aşklarda, hiç beklenmedik sonlarda gizler kendine hayat... Harika bir öykü kitabı okudum Şermin Yaşar'ın kalemini bilen bilir hayatın içinden duyguları çok içten bir üslubu var hepinize yürekten tavsiye ederim benim en çok sevdiğim öyku: Muazzez ve Yelkovan Çetesi oldu. " Anneme sarılıp yatmak, birlikte uyumak, birlikte uyanmak hayali bütün hayatımın üstünü bir toprak gibi örtü senelerce." " Her eşyanın insanı yaralayan bir hikayesi olduğuna inanıyorum ya da belki de ben yaralanmaya çok müsaitim." " Gülüş anne babadan geçen bir şeydir, annen baban gülüyorsa sen de gülersin, onlar gülmüyorsa istediğin kadar içinden gelsin senin yüzüne bir tebessüm layığınca oturamaz." " Öyle mutsuzdum ki mümkün olsa anamın rahmine geri dönecektim." "Emin ol ki kimse toparlayamıyor. Sadece herkes başka türlü dağılıyor..." "Biliyor musunuz insan aşina olduğu duyguya yapışır. Yani o duygu onu zedelemiş bile olsa güvenilir gelir."
Deli Tarla
Deli TarlaŞermin Yaşar · Doğan Kitap Yayınları · 20205,4bin okunma
95 syf.
7/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Yaşlı bir profesör olan Isak Borg hayatını büyük başarılar ile ve çalışmakla geçirmiş bir profesör. Seksenine merdiven dayamış bir adamın ölümün de yaklaşmasıyla artık hayatının hesabını önüne dökmeye başlamıştır. Borg rüyasında kimsenin olmadığı, olağanüstü bir sessizliği barındıran bir sokakta yürümeye başlıyor. Yürüyüş yaparken hep geçtiği bu yolda her zaman baktığı bir dükkan önündeki asılı saate bakıyor. Ancak saatin akrebi ve yelkovanı yok. Yani zamansız bir mekanda bulunuyor. Belki de gideceği yerin zamandan bağımsız olacağı bir mekan oluşuna bir işarettir bu kim bilir.
Yaban Çilekleri
Yaban ÇilekleriIngmar Bergman · Bilgi Yayınevi · 196561 okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
“ … günümüz okuru tarafından daha fazla keşfedilmeyi bekleyen yazar.” ifadesini okuyorsunuz arka kapakta. Kimi yazarlar için kullanılır bu ifadeler. Buna sevinip hüzünlenmek konusunda kararsız kalanlardanım ben. Sanırım bazı isimlerin saklıda kalması hoşuma gidiyor. Herkesçe okunmaması, herkesle buluşmaması. • Yine arka kapakta birçok ismin Selçuk Baran’a övgüsünden bahsedilmiş. Bakın bu hüzün sebebidir bende. Çünkü ismi yazılanların kalemleri bir Selçuk Baran değil zannımca. • Gelelim Yelkovan Yokuşu’na. Onun beşinci öykü kitabı. Ben onun ilk dönem hikayelerini daha çok seviyorum. Bir nokta var fakat. Kaleme aldıklarındaki o hakim tema değişmiyor. Yalnızlık, umutsuzluk ve yorgun düşmüş haller. Esere ismini veren hikayeyle karşılanacak ve onun etkisini kaybetmeden devam edeceksiniz bence okumaya. Buyurun.
Yelkovan Yokuşu
Yelkovan YokuşuSelçuk Baran · Yapı Kredi Yayınları · 2020248 okunma
382 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
S. A. E. | Şiirlerden yazılan roman
Ben hayatım boyunca yüzlerce kitap okumuş olsam da Yüzüklerin Efendisi hariç hiçbir kitabı tekrar okuma isteği duyduğumu hatırlamıyorum. Evet, çok güzel kitaplar okudum ki bunlardan illa ki bir kaçı tekrar okunmaya değer olsa da hiç buna dair bir adım atmam olmadı. Yani bu kitaba kadar. Kitabı okumaya başladığımda nasıl aktığını anlamadım
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,9bin okunma
247 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.