Merhaba sevgili okuyucu
“Bildiklerini unut.” diyor DOST.
“Gel al eline bir silgi, şu yeni başlayan güne bilgilerini silmekle başla.”
“Zanlarını, yargılarını, önyargılarını ve dahi bütün genellemelerini koy bir çuvala ve hepten terk et.
Gıybet etme sakın, bil ki dedikodu denilen şey mıknatıs gibi kötü enerji çeker.
Kimsenin aleyhine konuşma, uzaktan atıp tutma, insanları kem dille yargılama, bil ki yanılırsın.
Birini ne kadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onun durumuna düşme ihtimalin o kadar artar.
Kainatın matematiğidir. Bir koyar, bir alır insan. Bilmeden kendi hesabını dürer " diyor DOST...
"Hiçbir konuda emin olma" diyor DOST...
" Kendini ayrıcalıklı sayma.
Konumuna ya da mevkiine, ismine veya şöhretine güvenme.
Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir.
Nazlı nazlı yükselir köpük, derken pat diye sönüverir.
Her zaman başkalarından öğrenmeye açık ol. En iyi bildiğin konularda bile köşeli düşünme, büyük konuşma.
Cümlenin sonuna nokta değil, ünlem değil, virgül yahut üç nokta koy. Açık bir kapı bırak daima.
Ne kadar bilsen de hiçbir zaman yeterince bilemeyeceğini unutma.
Tevazudan şaşma.
Ancak o zaman kurtulabilirsin bilginin cehaletinden. " diyor DOST...
ŞEMS
DOSTLARLA DOĞAN YENİ BİR GÜNE MERHABA,
BEŞİĞİNDEKİ BEBEĞE, DALDAKİ KUŞA MERHABA,
MERHABA DİYEBİLMEK NE GÜZEL, SİZE MERHABA.
İÇİNDEKİ SEVGİ BARINDIRAN YÜREKLERE MERHABA
KK
•••
Yaşamak denilen bu yüce şiir
Bir yaz yağmuru değildir insanda
Öyle etkisiz
Öyle selamsız geçer mi sanıldı
Mutluluk denilen o büyük özlem
Bir bülbül şarkısı değildir şafakta
Öyle sessiz
Öyle soluksuz biter mi sanıldı
•••
Şu yalan dünyaya geldim geleli
Severim kır atı bir de güzeli
Değip on beşime kendim bileli
Severim kır atı bir de güzeli
Atın beli kısa boynu uzunu
Kuru suratlısı elma gözünü
Kızın iplik iplik süt beyazını
Severim kır atı bir de güzeli
Atın höyük sağrı kalan döşlüsü
Kalem kulaklısı çekiç başlısı
Güzelin dal boylu samur saçlısı
Severim kır atı bir de güzeli
At koşu tutmasın çıktığı zaman
Yalı kaval gibi yıktığı zaman
At dört kız on beşe yettiği zaman
Severim kır atı bir de güzeli
Dadaloğlu'm hile yoktur işimde
Yiğit olan yiğit görür düşünde
At dördünde güzel on beş yaşında
Severim kır atı bir de güzeli
Dadaloğlu
Neredeyse uyuyacakken çok sevdiği kanaat çırpma sesi ile açtı gözünü. Başını çok değil bir parça yükselttiğinde Narin'in baş ucundaki kolçağı konduğunu fark etti. "Merhaba," dedi güne yeni başlarmış gibi. Sağ elini kaldırıp Narin'e uzattı. Narin ürkek adımlarla sekerek kondu Ozan'ın başparmağına. Bu çok sık yaşanan bir şey değildi. Âşık konardı parmaklarına ama Narin daha çekingendi. Bu neşeyle doğruldu Ozan. Sırtını koltuğa verip Narin ile bakışmaya başladı. Öpücük attı ona. İnce sesiyle karşılık verdin Narin. Sonra televizyonun üstünde pinekleyen Âşık da kanat çırparak geldi koltuğun bir başına.
"Kıskandı bizi," dedi Ozan Narin'e bakarak. "Çok kıskanç, nasıl yaşıyorsun bununla Narin? Baksana sabah akşam sizi besleyen ben değilmişim gibi nasıl bakıyor bana. Hayır, yanakları bu kadar sevimliyken beni korkutabileceğini mi düşünüyor sence? Ama senden yüz bulmasa böyle efelenir mi? Çok yüz veriyorsun buna, bak sana dost tavsiyesi..."
“Dostluk şarkısı mırıldansın dünya,
Güneş heybesinde mutluluklar getirsin.
Merhaba derken yeni bir güne,
Uzaklarda kalsın üzgün yüzler,
umutsuz düşler.
Bugün günlerden Güzellik olsun...”
Seçil Oğuz
Sabah sabah bir bardak çay, demli / Üzerimde uykunun sersemliği. Çayla “merhaba” de sabaha, o seni anlar. Karıştır çayını sabaha karşı, ağır ağır tütsün dumanı. Kekre-hoş tadı çayın, damağında: “Karıştır çayını zaman erisin / Köpük köpük, duman duman erisin.” Sabahlar çayla keyfolunur. Yudum yudum keyfe çayla gelinir sabah sabah. Çayla sabah -tadı öyle çıkar zamanın. Köpük köpük böyle çıkar mahmurluğu gecenin, karıştırıp çayını püskürtürsün böylece gece artıklarını. Yudum yudum, köpük köpük, nefes nefes çek gündüzü kendine, çek onu bir solukta ağır ağır içine. Selametle geceyi, ayaküstü el sıkışıp ve güne merhaba de sıkıca boynuna sarılıp. Güfte belli, beste sana kalmış: Dün dünle gitti cancağızım / Bugün yeni şeyler yapmak lazım.”
En nahâru hayrun min en-nevm.
Yeni bir gün daha doğdu üzerimize!!
Sevgisini, samimiyetini, mutluluğunu alan gelsin
Yeni bir sayfa açalım,
İçine mutluluk ve huzur saçalım
Dünün kötü anılarından vaz geçelim
Haydi yeni güne bismillah
Çocuk masumiyetiyle karşıla doğan güneşi, bayram sevinci ile merhaba de yeni güne
Umutlarını, sevinçleri de al da çık yola,mutluluk da zaten gelir peşi sıra,
Sevdiklerin yanında ise, yapacak bir işinde varsa başka çok şey isteme
Mutluluğu yarına erteleme,
Zaman çok hızlı geçiyor
Bak bu satırları okurken bile 10 saniye geçip gitti bile
Haydi bismillah yeni güne