"Ölüm mırıldanan melodiler,
Sen ertesi çalan bütün şarkılar.
Ne sormayı, ne hatırlamayı umdun,
Çünkü kendinle kaldın.
Güzelliğinin hipnotize sarhoşluğuyla kalbindeki berraklığı yitirdin.
Değer mi zamanla büzüşen yansıma uğruna güzel ruhumuzu incitmeye?
Sen aşk dedin, dağ taşıyamadı yükünü, büküldü kaldı.
Sen aşk dedin, ruhum taştı.
Toprak sulandı yüzüne bakan çiçekler doğdu.
Sen aşk dedin, uğrunda ölmedim mi?
Elma kokusuyla aldatılan zindanlarda kalbimi feda etmedim mi?
İnkar edip taş kesilme,
Yeniden yaratılmak uğruna,
Yüzünü sür aşkın kalbine."
O kırılanı en son umudumz sanarız fakat tohuma yol veren en son toprak katmanıdır ve yeniden yeşeririz.
Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep, hep yeniden başlamak isterim.
Özdemir Asaf
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep hep yeniden başlamak isterim
"Kalbin ne güzel atıyor" dedi adam, bilmiyordu ki duyduğu sesler cam gibi kırıkların aşk sancısından geliyordu....
Kadının kalbi yeniden umut etmekten deli gibi korkuyordu oysa....
Seni bir yaşam boyu
bitirmek değil de
Sana hep,
hep yeniden başlamak isterim
Özdemir Asaf
FELÂKET GETİREN ZENGİNLİK!
Medine Müslümanlarından Sâlebe`nin mala, mülke karşı aşırı derece hırsı vardı. Zengin olmak istiyordu, hem de mutlaka zengin olmak! Hattâ benliğini saran bu şiddetli zengin olma arzusu, nihayet onu Resûlüllah`dan dua istemeye kadar sevketti. Bir gün huzur-ı Peygamberî`ye çıkarak:
- Yâ Resûlâllah, Allah`a dua et de zengin olayım, dedi. Allah`ın
Aşk
Andolsun bütün örtülere, andolsun bütün örtünenlere ki,
Kar altında terleyerek uyanmaktır aşk.
Yanmış iki cesedin kına gibi külleri arasından
Fışkın sürerce dirilip yeniden yanmaktır aşk.
Cümle ağaç kapıları, cümle demir kapıları aşıp,
Bir gönül kapısına dayanmaktır aşk.
Sevgilinin otağını gökkusağına boyayıp gece-gündüz,
Hüznün safran sarısıyla boyanmaktır aşk.
Yaratmaktır ya da sevgilinin toprağından yaratılmak,
Her nefes alıp verişte yanmaktır aşk.
İsmaili bir gönülle teslim olmaktır bıçağa,
Birini kandırmak değil, bilerek kanmaktır aşk.
Diline arılar konar, koynunda karıncalar gezer,
Sevgilinin ölçeğiyle her zaman sınanmaktır aşk.
İsrafil'in Sûr'unu ruhunda duymaktır aşk,
Suyu suyla yumak gibi aşka inanmaktır aşk.
B 
Bahaettin Karakoç