Bilindiği gibi “Yüzyılın Felaketi” AKP iktidarı, devlet gücünü bütünüyle elinde tutmasına rağmen 31 Mart Yerel Seçimlerinde ağır bir yenilgi tattı. Bir ABD-İngiltere-İsrail yapımı proje partisi olan AKP, emperyalist efendileri tarafından iktidar koltuğuna oturtulduğu 3 Kasım 2002’den beri ilk kez bu kadar ölümcül, tedavisi çok zor bir yara almış
Hiçbir "Ego" yoktur ki, yalnız kalındığında kendini ortaya çıkarsın. Ama eğer o yalnızlık halinde bir başkasının kendi hakkındaki değer yargılarını düşünmeyi tercih ederse, "Ben" bu seferde zihinde yaratılan ötekilerin rollerini düşünerek kendini yeniden randomize eder. İlk başta söylediğim ise pek çok kimliğe bürünüp, bir sürü rol aldığımız çoklu benlik evrenimizde bir öteki yaratılmadığında oluşabilecek bir durumdur. içaforiz
depresyondaki kişinin derdi, sevmek, aşık olmak değildir. onun derdi, yaşam iştahının fitilini yeniden ateşleyebilecek gücü kendinde bulmak, düştüğü kuyudan bir an önce çıkıp aydınlık günlere erişebilmektir. sevmek evet şifadır ama depresyona değil.
Vaktiyle çabaladığım ama sonunda kendimi üzmekten başka bir yere varamadığım o kadar çok konu var ki… Verdiğim onca emeğin bir toz zerresi kadar bile kıymeti olmadığını gördüm. Aldığım onca yaranın hiçbir şeye değmediğini öğrendim. Çok şey yaptığımı zannederken hiçbir şey yapamadığımı anladım. En sonunda da kendimin olmayan kabahatlerini en çok beni üzdüğünü fark ettim. Sonra vazgeçtim… Anlamı olmayan savaşlardan, faydası olmayan çabalardan ve değmeyecek sevgilerden… Hepsinden vazgeçtim. Çünkü dalların kırılınca anlıyorsun yeniden filizlenmenin ne kadar zor olduğunu. Kimseye küs yada dargın değilim. Dalımı kıran bir rüzgara yaprağımı feda etmem bundan sonra. Kimseden iyilik beklemiyorum, bir daha kötülükleri dokunmasın kafî…
☭ Serkan ☭
şimdi
önce iberik yarımadasının kadınları ayaklandı
ışıklara gebe ufuklara doğru
ayakları sağlam yere basarak alev alev yollarda
masmavi gökyüzüne karşı
yaşamın vaadini doğrulayarak
geleneğe meydan okuyoruz
sıcak kiline biçim veriyoruz
acıdan doğmuş yeni bir dünyanın
bırakın da geçmiş kaybolsun hiçlik içinde
dünü niye aldıracağız ki
Kadın sözcüğünü yeniden yazmak istiyoruz
dünyanın kadınları ayaklandı önce
ışıklara gebe ufuklara doğru
alev alev yollarda
ileri ileri... ışıklara doğru
İyice yaklaştı bana büyük karanlık.
Dünyayı telaşsız, rahat
seyredebiliyorum artık.
Artık şaşırtmıyor beni dostun kahpeliği.
elimi sıkarken sapladığı bıçak.
Nafile, artık kışkırtamıyor beni düşman.
Geçtim putların ormanından baltalayarak
ne de kolay yıkılıyorlardı.
Yeniden vurdum mihenge inandığım şeyleri,
çoğu katkısız çıktı çok şükür.
Ne böylesine pırıl pırıl olmuşluğum vardı,
ne böylesine hür.