Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sahte Alıntılar
Oğuz Atay
Oğuz Atay
'a ATFEDİLEN SAHTE ALINTILAR. BUNLAR
Oğuz Atay
Oğuz Atay
'a AİT DEĞİLDİR... #Biliyor musun Olric Neyi efendimiz? Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı. Neden efendimiz? Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
Felsefe Okumaları
1. Schopenhauer - Say yayınları dizisi 2. Schopenhauer - İsteme ve Tasarım olarak dünya 3. Schopenhauer - Aşkın metafiziği 4. Rudiger Safranski - Felsefenin yaban yılları( Schopenhauer biyografisi) 5. Nietzsche - Böyle buyurdu zerdüşt 6, Nietzsche - Putların Alacakaranlığında 7. Nietzsche - İyinin ve kötünün ötesinde 8. Nietzsche - Ecce
Reklam
Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka, Berlin'de bir parkta yürürken, çok sevdiği oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlayan küçük bir kız çocuğuyla tanışır. Kafka, çocukla birlikte bebeği uzun süre arar ve başarısız olur. Ertesi gün onunla, bebeğini aramak için yeniden buluşmak istediğini söyler. Fakat yine bebeği bulamazlar. Kafka, kıza bebek tarafından yazılmış bir mektup verir. Mektupta "Lütfen ağlama, dünyayı görmek için bir geziye çıktım. Sana maceralarım hakkında yazacağım", diyordu. Böylece, Kafka'nın yaşamının sonuna kadar devam edecek bir hikâye başlar. Kafka, küçük kızla her buluşmasında bebeğin maceralarının yazılmış olduğu mektupları okur ve akabinde çocuğun çok mutlu olduğunu görür. Kafka, Berlin'e dönmeden önce oyuncak dükkanına uğrar ve bir tane bebek satın alır. Daha sonra kız çocuğu ile buluşmaya gider. Bebeği çocuğa uzatır. "Ama hiç bebeğime benzemiyor," der kız. Kafka, bebeğin yazdığı bir başka mektubu çocuğa verir: Mektupta “Seyahatlerim beni değiştirdi." yazmaktadır. Küçük kız yeni bebeği kucaklar ve onunla mutlu bir şekilde evine gider. Bir yıl sonra Kafka ölür. Yıllar sonra, bir yetişkin olan kız, bebeğin içinde bir mektup bulur. Mektupta şöyle yazmaktadır: "Sevdiğin her şey muhtemelen kaybolacak, ama sonunda sevgi başka bir şekilde geri dönecek." İmza Franz Kafka.
Çocuk olsam yeniden Bir tek düştüğüm için acısa içim Ve kalbim çok koştuğum zaman çarpsa sadece
Cemal Süreya
Cemal Süreya
“Rudyard Kipling”
Eğer, bütün etrafındakiler panik içine düştüğü ve bunun sebebini senden bildikleri zaman sen başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybetmezsen; Eğer sana kimse güvenmezken sen kendine güvenir ve onların güvenmemesini de haklı görebilirsen; Eğer beklemesini bilir ve beklemekten de yorulmazsan veya hakkında yalan söylenir de sen yalanla iş görmezsen, ya da senden nefret edilir de kendini nefrete kaptırmazsan, bütün bunlarla beraber ne çok iyi ne de çok akıllı görünmezsen; Eğer hayal edebilir de hayallerine esir olmazsan, Eğer düşünebilip de düşüncelerini amaç edinebilirsen, Eğer zafer ve yenilgi ile karşılaşır ve bu iki hokkabaza aynı şekilde davranabilirsen; Eğer ağzından çıkan bir gerçeğin bazı alçaklar tarafından ahmaklara tuzak kurmak için eğilip bükülmesine katlanabilirsen, ya da ömrünü verdiğin şeylerin bir gün başına yıkıldığını görür ve eğilip yıpranmış aletlerle onları yeniden yapabilirsen; Eğer bütün kazancını bir yığın yapabilir ve yazı-tura oyununda hepsini tehlikeye atabilirsen; ve kaybedip yeniden başlayabilir ve kaybın hakkında bir kerecik olsun bir şey söylemezsen; Eğer kalp, sinir ve kasların eskidikten çok sonra bile işine yaramaya zorlayabilirsen ve kendinde 'dayan' diyen bir iradeden başka bir güç kalmadığı zaman dayanabilirsen; Eğer kalabalıklarda konuşup onurunu koruyabilirsen, ya da krallarla gezip karakterini kaybetmezsen; Eğer ne düşmanların ne de sevgili dostların seni incitmezse; Eğer aşırıya kaçmadan tüm insanları sevebilirsen; Eğer bir daha dönmeyecek olan dakikayı, altmış saniyede koşarak doldurabilirsen; Yeryüzü ve üstündekiler senindirVe dahasısen bir İNSAN olursun oğlum...
Linç istemiyoruumm;)
Çok alakasız olabilir ama sürekli üzüntülü,kederli,düşünceli alıntılar paylaşmaktan ziyade bugün ki mutluluğumu paylaşmayı tercih ediyorum. Çok aktif olamıyorum malum 52 yaşında bir bebeğim var,onunla ilgilenmekten aktifliğimi koruyamıyorum. Uzun bir aradan sonra küllerinden yeniden doğmuş,kanser de vermiş olduğu savaşı galibiyetle sonuçlandıran bebeğimin(annemin) bugün ki hikayesini anlatmak istiyorum🫠 aylardır rahat bir şekilde yürüyemeyen,konuşamayan,yataktan çıkamayan,hastaneye çoğu zaman tekerlekli sandalyeyle giren, yemek yerken zorlanan ve en ufak şeye ağlayan annem… Bugün rahat bir şekilde, kendi isteğiyle dışarı çıktı. Gezdik,yürüdük, bunun üstüne de keyif dondurması yaptık… anlayacağınız küllerinden yeniden doğan bir kadın oldu. Bugün dedim ki evet işte şimdi çiçeğim açtı ve bana gülümsedi. Benim için hayalden ibaret olmuştu bu durum. Evet gün sonunda biraz yoruldu ama onun adını tatlı ve aylardır beklenen güzel yorgunluk koyuyorum. Aramıza tekrardan hoş geldin canım annem…hep böyle mutlu,sağlıklı ol... Rabbim tüm hastaların,darda olanların yardımcısı olsun,iyi geceleriniz olsun.🧡
Reklam
"Eğer düşersen seni yeniden kaldırırım. Eğer kaldıramazsam yanına uzanırım."
Julio Cortazar
Julio Cortazar
-Allah, yeniden başlayanların yardımcısıdır değil mi şeyh'im ?
Ateş düştüğü yeri yakar.
Acilde çalışırken 112 ile arrest(kalbi durmuş) hasta gelmişti. Artık dayanacak gücümüz kalmayana dek müdahale ettik ama kurtaramadık. Sadece kocası ve kadın yaşıyorlarmış. Kocasına artık hayata yalnız devam edeceğini söylemek zorundaydım. Bunun nasıl zor olduğunu anlatmak imkânsız gerçekten. Tek hekim olduğum için diğer hastalar naaş dışarı çıkana kadar beklediler ve ben bütün bu yaşadığım seylerin ardından yeniden muayenehaneye girdiğimde ilk sıradaki hasta bana "çok beklettin" diye sitemde bulundu. İnsaf dedim bütün olanları sen de gördün sonra öldüyse napalim bizim de işimiz var dedi. İşte insanoğlu bu kadardır... Çevremizdeki bu iyilik timsalleri, utanmasa melek olduğunu iddia edecek kisilerin bir de bu hallerine tanık olduğumuz yerdi acil servis. Bütün bu ikiyüzlülüğün dirilip karşımıza çıktığı yerdi.. O yüzden belki yüzümüz gülmez...
Sanata Dönüş: Çizimlerimle İlham Veriyorum :)
Merhaba arkadaşlar! 🎨 Bugün sizlere kendimden biraz bahsetmek istiyorum. Ben 13 yıl boyunca resim çizmiş birisiyim ve çizmek benim için sadece bir hobiden ibaret değil, aynı zamanda kendimi ifade etme şeklim. 🖌️ Ancak son 3 yıldır yoğun bir tempo içindeydim ve ne yazık ki çizim yapmak için yeterli zamanım olmamıştı. Ama şimdi yeniden başladım ve bunun ne kadar özlemle beklediğimi fark ettim. ❤️ Sanatın benim için sadece bir hobi olmaktan öte bir anlam taşıdığını bilmek, beni her zaman resim yapmaya motive ediyor. Sadece portre çizimleri yaparak kendimi geliştirmeye çalışıyorum.  Hedefim, her geçen gün daha iyi bir portre sanatçısı olmak. 🎨 Resimlerimi paylaşarak, başkalarına da bir şeyler hissettirmek ve ilham vermek istiyorum. Umarım çizimlerim sizlere de aynı duyguları hissettirir ve beğenirsiniz. 🤞🏻 Sizlerin de benimle paylaşmak istediğiniz herhangi bir sanatsal eseriniz varsa, çok memnun olurum. 🤗 Sevgiler ❤️ youtube.com/@Miray397
Reklam
Belli ki dış görünüşüne önem vermeyen; üstü başı dağınık, saçı sakalı kir içinde bir bey amca görmüştüm. Kimi geceler dışarıda uyur, kimi günler kaybolurdu ortadan. Yine bir gün dışarıda yağmura çamura aldırış etmeden sırt üstü uzanmış elleriyle islanan kağıttan bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Tüm cesaretimi toplayıp konuşmaya gittim. Tüm
Kalemimden dökülenler...
❣️Sevgili kalbim bunlar sana olan öğütlerim: Giriş: Seninle bir çeyrek asır bitti. Tüm mevsimleri gördün. Yaprak döktüğün de oldu, yeşerdiğin de. Kangren olmuş hayallerini kesip gerçeklerle yaşamayı da öğrendin. Gemileri yakmayı, kördüğüm olan ipleri kesmeyi öğrendin. Ne kadar yansa da yüreğin başkasının söndürmesini beklemeden kendi cehennemini de sevdin. Yandım diye feryad ederken için ham bir yemiş olduğunu farkettin. Savaştığın da oldu, yaralar aldığın da. Sabah kalktın, güneş gibi yeniden doğdun. Sen kendine herşey oldun. Fırtınalar koparken derinlerinde, meltemlere de yön verdiğin oldu. Hülasa, çarpık bir kentleşme gibiydin: Düzensiz ve karışık. 🫀Ey kalbim! Bu ne dağınıklık toparla biraz kendini. Çünkü biz şimdi seninle bir hürriyeti bölüşeceğiz. ✋Gelişme: Kendim, kendi ellerimle, kendi kendime; kendi kalbimi doğurtacağım bir EBE eliyle. 🌾Sonuç: Ve son olarak "Dün öldüm, henüz yaşamadım, yarın doğacağım."
Saliha Akyol
Saliha Akyol
8/12/2021
3 yaşındaki bir çocukla bile konuşurken onun hizasına eğilin, gözgöze gelin, gülümseyerek sevgiyle bakın ve onun konuşmasına izin verin. O konuşsun bıcır bıcır, siz dinleyin; Çünkü bir insan, dinleyişiyle karşısındakini yeniden var eder... 😇🕊️ #Doğan Cüceloğlu
Korkuyorsun değil mi? Yeniden kırılmaktan,sevilmemekten Yeniden sevememekten korkuyorsun. Bir kere kırıldığın zaman yeniden eskisi gibi olmayacagini sanıyorsun. Yüreğinin umut dallarını kırıp geçen rüzgarlara küsüyorsun. Biri gelip,tekrar kırıp incitmesin diye tüm insanlardan kaçıyorsun. Yeniden umut etmekten korkmaya başlıyorsun. Biliyor musun, ne kadar kacsanda umut kırıldığı yerde yeşerir. İnsan yeniden sever,yeniden umut eder ve yeniden hiç bir şey olmamış gibi gülümsemeye başlar...🍂🌾🌿
Sevgi Eşiği
İnsanların zamanla sevgi eşiği düşmüyor mu sizce de? Anlatmak istediğim aynı kişiyi sevmek bahsi değil efendim. Şöyle ki; birilerini yirmili yaşlarda sevmekle otuzlu yaşlarda sevmek nüansı. Yirmili yaşlarda daha az yaşanmışlık, daha az kirlenmiş kalp ve saf sevgi vardır. Otuzlu yaşlar ise acının çeşitli tatlarıyla zaman zaman yanmış, zaman zaman
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.