Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1963te Türkiye Sosyalist Kültür Derneği Ankara'da kurulur ve toplantılar düzenlenir. Daha ortaokul öğrencisiyim, toplantılara muntazaman gidiyorum, pek bir şey anlamasam da oturup dinliyorum. Türkçelerindeki yapmacıklık beni çok çarpıyordu. Dışarıda öğrenim gördükleri için bildiğimiz Türkçe'den farklı telaffuzları vardı. Başta Behice hanım olmak üzre, çoğu ABD'nden geliyorlardı. Sadun Aren, Mihri Belli... Önce onların arasında görünen sonra uzaklaşan biri daha var: Hikmet Kıvılcımlı. Çok ilgi çekici bir adamdı; gördüğüm bir, iki yerli, milli komünistten biri. Esaslı komünistlere "Eskitüfek" denirdi. Halit Çelenk, İdris Küçükömer ve başta çocukluk arkadaşımın babası Hamdi Konur başta olmak üzre çok çekmiş insanlardı bunlar. Sapına kadar dürüst adamlar ve Türktüler. Sonra anladık ki bu üç, beş Türkün dışındakilerin hepsi Yahudiymiş. Bu bilinmiyor tabii. Ben bundan çok etkilendim ve niye o takım hep buraya yatırım yapıyor diye düşündüm. Sonra zamanla yaşlandıkça, okudukça gördüm ki her yerde bu böyle. Sovyet devrimini yapanların yüzde sekseni, doksanı o taraftan. Çok manidar bir olaydır bu.
Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, 1956 yılında Germsar’da yoksul bir ailede doğmuştur. 1 yaşında iken ailesi Tahran’a taşınmıştır. İlk ve orta öğrenimden sonra üniversiteye yönelip Şehir Planlama Bölümü’nde okumuştur. Siyasi faaliyetlerinin başlangıcı bu döneme rastlamaktadır. İslam Devriminden sonra Müslüman Öğrenciler Birliği’nin kuruluşunda yer alan
Sayfa 82 - Mahmud AhmedinejadKitabı okudu
Reklam
Neden Boykot Yapamıyoruz? Boykot Yapmaya Kalksak Bile Neden Başarı Şansı Yok!
Emperyalizmin ve onların taşeronu olan şirketlerin ürettiği ürünleri satın almamanın yolu alternatif ürün üretmeye ve hizmet araçlarının sahibi olmaya bağlı. Üretim ve hizmet araçlarının neredeyse tamamı bunların elinde. Boykot yapmaya kalksanız bile seçeneksiz olduğumuz için başarı şansı yok. Geri adım attıracak belli bir süre bunu yapmakta
DOKUZ - OĞUZ MENKIBESİ
Dokuz - Oğuzlar evvelce, Kumlançu adı verilen bir ülkede otururlarmış. Burada Tuğla ve Selenga adlı iki ırmak akarmış. Bir gece oradaki iki ağacın üstüne, gökten bir nus nütunu indi. Bu ağaçlardan biri sümü yani huş yahut kayın ağacı (bouleau), diğeri kasuk (yani Cihangüşâ’ya göre çamfıstığı, Mahmud-i Kâşgarî’ye göre fındık) ağacı idiler.
İstiklâl harbi'nin büyül dâhi komutanı, Türk köylüsünün sesini duydu
Milliyetçi hareketin fikri mahiyetini bu hareketin dâhi kahramanı birkaç tarihi hitabe ve beyannamesiyle mükemmelen tespit ve ifade etti. Gaye, Türk milliyetinin gerçekleşmesi, yani tam bağımsızlığı ve tam hürriyetiyle Türk milleti çoğunluğunun, yani köylünün hâkimiyet ve refahıdır. Türk milleti de artık büyük çoğunluğunun menfaatlerini yerli veya yabancı azınlığın menfaatlerine feda etmemek azmindedir. Milli cihadın gayelerinden birisi de işte budur: Türk köylüsü artık hakikaten hâkim ve efendi olmak istiyor. Milli cihadın Dâhi Kahramanı milletin bu iradesini derinden duydu ve açıktan ilan etti.
Geri124
365 öğeden 361 ile 365 arasındakiler gösteriliyor.