Elif Şafak'in okuduğum ilk kitabiydi. Romanda zamanlar arasında geçişleri çok beğendim. Anlatılan zamanın kısa tutulması geçişlerde hatırlamamak gibi bir sorun yaşatmadı. Birde her karakterin isim başlığı altında kendi gözünden gördüğü şekilde olayları aktarması hoşuma gitti. Romanın içinde Mevlevi düşünce, tasavvuf olması, dolayısıyla bu konularda ilginiz varsa kendini okutturmaya yetiyor. Ancak bir kaç yerde ya keşke bu şekilde olmasaydı demeden kendimi tutamadım. (Spoiler içeriyor)
Birincisi Ella'nin kocası David' ten bahsederken devamlı karısını başka birileriyle aldatan her gece biriyle beraber olan biri olarak göze batira batira bahsetmesi sanki Ella'nin aldatmasına yer yapılmış gibi (Ella günün birinde aşkı için kocasını aldatacak ama kocasına acımayın o kadar bahsetmiştik aldatılmayı hak etmişti. Yoksa Ellamiz iyi kızdır) :) Bana o hissi verdi.
Birde Şems'i anlatırken doğal olarak Allah dostu, takvasi yüksek olan, karşısındaki kişinin zihnini okuyabilen, duvarların arkasını görebilen hatta öleceği zamani bile bilen bir karakter olan Şems nasıl oluyorsa Mevlana'nin evlatlık edindiği kızı olan Kimya ile evlendiği gece evlilik hayatının ona göre olmadığını, yapamayacağını anlıyor. Romanda Şems'i göklere çıkartıp insan üstü bir varlık haline getirmişken ne gerek vardı. Kimya ile gerdek gecesinde yaşalinanlari anlatarak ne yapmak istemiş onu da anlamış değilim. Biraz erotizim mi katayim demiş, eğer öyleyse bence bu karaktere gitmemiş. Tabi bu benim şahsi düşüncem. Ama yinede okuyun derim.