Çocukluk anılarından hareketle kaleme aldığı kısa hikayelerinde sadece çocukluğundaki Ermenilerin değil, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun o eski günlerindeki toplumun kültürünü ve geleneklerini yansıtmış Vahan Totovents.
Mekan, 1900lerin başındaki Elazığ ve çevresi. Bir Ermeni köyündeki toplumsal yaşamı, inanışları, değer yargılarını,
Nardugan Bayramına çok az kaldı Soydaşlarım. Önemli bilgileri tekrar paylaşıyorum.
Nardugan ve Gelenekleri
Paylaşımlarda gördüğüm kadarıyla, gelecek olan Bayramla alakalı bir çok Tarih veriliyor.
Bunlar ise:
Bu dilin dünyadaki en güzel, en berrak ve en özlü dil olduğunu, onu sahiplenip korumamız ve hiç unutmamamız gerektiğini, çünkü bir halk esir düştüğünde diline sahip çıkmanın hapishanesinin anahtarını elinde bulundurmak anlamına geldiğini söyledi.
Okuyanların çok beğendiği bu kitabı bende sevdim Daha İlk bölüm, ilk sahnede gördüklerinizin merakıyla sizi kafadan götürüyor kitap Sonra ilmek ilmek o son perde için hazırlıyor ve sonunda da ister istemez bi afallıyorsunuz
.
Yazarın kalemini de sevdim. Sizi yormayan akıcı bir kalemi var. Çok kolay okunuyor ve merakla devam ediyorsunuz.
.
Konuya gelecek olursak ; Kitabımız Kamila’nın bekarlığa veda gecesinden korkunç bir sahneyle başlıyor. Buna sebep olan ne, belli değil. Sonra geçmişe dönüyor ve olayların buraya nasıl geldiği yavaş yavaş anlatılıyor.
.
Her şey; Kamila, 2 en yakın dostu İlkay ve Öykü ile birlikte Yunanistan tatiline gitmesiyle başlıyor. O tatil dönüşü Kamila, isimsiz notlar ve hediyeler almaya başlar. Takip ediliyor ve en ummadık zamanlarda garip notlar alıyordur. Kamila, gittikçe daha çok huzursuzlanmaya ve bunu yapanı en yakınlarında aramaya başlamaktadır. Bütün yakınlarını bi şekilde bunu yapan olarak düşünsede bir türlü sonuca ulaşamaz. Ta ki yılbaşı gecesi maskeli bir baloda kontrolü dışında bir olay gerçekleşene kadar. İşte oradan sonra takipçisi, oyununun son perdesini oynamak zorunda kalır ve bakalım tüm bunların sebebi nedir? ve gerçekleştiren kimdir? Okuyup öğreniyoruz