Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
474 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese mutlu ve başarılı bir Cumartesi Pazar olsun. Bugün sınav vardı, görevimizi yerine getirdik; yarın da sınav var, görevimizi gerine getireceğiz. Sınava giren tüm kardeşlerime başarılar diliyorum. Her şey gönlünüzce olsun inşallah. Daha evvel Cemal Süreya okumuştuk, listemize aldığımız bazı eserleri vardı ve bunlardan ilki de deneme türünde
99 Yüz
99 YüzCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 2019331 okunma
76 syf.
·
Puan vermedi
Her insanın ruhuna dokunabilecek bir satır bulabileceği şiirlerden oluşan bir kitaptı. Severek ve tekrar tekrar okuduğum bir kitap oldu. Bir ilaç içsem bari diye düşündüm, Biraz kolonya sürünsem, Ferahlasam, pencereyi açsam. Şöyle bir şey yazdım sonra: Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde. Berbattı, Bir şiire böyle başlanmazdı. İç ses diye söylendim, Ardından Yıldırım Gürses... Aptal aptal güldüm bir de buna. Ayşecik vazoyu kırıyor Ve 'tamir et bakalım' diyordu babasına. Yapıştırsam da parçalarını hayatımın Su sızdırıyordu çatlaklarından. Karnabahar kızartmıyordu asla Başrolde kadınlar.
Ah'lar Ağacı
Ah'lar AğacıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 202121,1bin okunma
Reklam
50 syf.
10/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
"Düşen bir yaprak görürsen, beni hatırla demiştin Biliyorsun seni ben, sonbaharda sevmiştim Her sonbahar gelişinde, sarı sarı yapraklarla Kuru dallar arasında, sen gelirsin aklıma" Yıldırım Gürses Bugüne kadar okuduğum en güzel dergiydin. İçinde kendimi bulduğum, hayatıma yerleştirmek istediğim, göz aydınlığı sağlayan, yol gösteren yazılar vardı. Masa Dergisinin Kasım 2020 ayı sayısının ana teması Cahit Zarifoğlu olduğu için girişinde "Bir incelik gösterin, incinmesin yüreğim.." sözüyle içimizi titreten Zarifoğlu'nun kalbime işleyen hayatı yer alıyordu. Hemen ardından da Yedi Güzel Adam'ı en güzel şekilde ele almış, dostluk bağlarını, fikirlerini ve hayallerini harika kelimelerle önümüze sunmuş. Ve devamında da zamanı, yolumuza çıkan taşları, mekanik hayatlarımızı ve hayatın içinden daha bir çok güzel metinler yer alıyordu. Mutlaka alın, okuyun, daima göz önünde bulundurun. Altını çizdiğim yerleri tekrar ve tekrar usanmadan okuyabilirim.. "Unutmamalı ki her bir an seçimdir ve diğer anları etkiler! Farkına varmak lazım bazı şeylerin. Bakış açımızı değiştirmek, "büyümek" ve büyürken içimizdeki çocuğu da korumak lazım! Öyleyse yolunuza çıkan "taşları" kenara çekin ve yolunuza devam edin. Takılmadan ve dengenizi yitirmeden sadece devam edin. Güzel olan budur." İçimiz hep bir "hoşça kal" ülkesi
Masa Dergisi - Sayı 45 (Kasım 2020)
Masa Dergisi - Sayı 45 (Kasım 2020)Masa Dergisi · Masa Dergisi Yayınları · 2020259 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
İnsanı anlayabilmek, onun hüznünü anlamaktan geçiyor.
Yazdan çıktık. Eylülü geçtik. İşte ekimin son günlerindeyiz. Aslında bu aralar olmak istediğim yer, sonbaharın tüm renklerinin serapa sergilendiği Abant’tır. Düşünsene elinde Hilmi Yavuz’dan Hüzün ve Ben, masanda dumanı üstünde köpüklü kahven. Etrafında uçuşan sarı kırmızı ağırlıklı rengârenk yapraklar. Ve belki de kitaptan başını kaldırdığın anda
Hüzün Ve Ben
Hüzün Ve BenHilmi Yavuz · Timaş Yayınları · 201376 okunma
176 syf.
6/10 puan verdi
Kutlukhan Kutlu ve Aslı Tohumcu Önderliğinde, kalbur üstü yazarlardan kısa "Diktatörlük" öyküleri yer almakta. Kitaba ismini veren öykü Mehmet Berk Yaltırık'a ait. Yekta Kopan, Hakan Bıçakcı, Cem Akaş, Hakan Günday gibi isimleri görür görmez başladım okumaya. Kısa kısa öykülere göz atıp yorumlarımı yapacağım fakat Sevin Okyay bu kitapta
Güçoburlar
GüçoburlarKolektif · Doğan Kitap · 201564 okunma
73 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Didem Madak... Beyaz, çilli, kadın, şair... O annesinin ölüsünü şiirle yıkamak istemiş ya, ben de onu varlığını yokluğunu ölüsünü dirisini şiirle yıkamak istiyorum kaç gündür, yüksek sesle okuyorum,cam dibinde, koltuk köşesinde yada yatak ayak ucunda medet umuyorum. Daha ileri gitmiyorum ama. "Kime ne anlatarak bitirsem hayatımı/ Ölümüme de bir şiir yamar nasıl olsa birileri artık," dediği için, en azından şiirsel olarak susuyorum. Öykülemeci şiir derler ileri gelenler, bense buna Didem Madak özelinde, içindeki öykünün şiire doğması diyorum, şiirin içine öykü doğmuş diyorum… Ah'lar Ağacı üzerine verdiği bir röportajda, "Kendi acısıyla dalga geçen ve gülerek acı çeken bir kadın ani bir manevrayla şiiri ele geçirdi ve en başta 'iç ses' diye söylenen ağlak kadınla, 'Yıldırım Gürses' diye cevap verip dalga geçti. Ve aptal aptal güldü bir de buna. Şimdi Ah'lar Ağacı'nı nereye gömmeliyim diye düşünüyorum. Belki de 'başsız ayaksız bir mezara.' 'Susmanın su kenarında' bir yerlere…" diyor.
Ah'lar Ağacı
Ah'lar AğacıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 202121,1bin okunma