Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İçimdeki o yitik çocuğu arıyorum şimdi. Hani ellerinde çiçekler olan, Hani gülüşlerinde sen olan. Hani gecenin bir vakti yağmurun sesine uyanıp sana şiirler yazan çocuğu. İçimdeki yitik çocuğu arıyorum şimdi. Bir zamanlar seni görünce dili tutulan. Yanında olabilmek için saatlerce yol yürüyen. Hani kumsala adını yazan, bahçelerden begonyalar koparan. Hani sen gülersin mutlu olur iyi hissedersin diye süprizler yapan. İçimdeki yitik çocuğu arıyorum şimdi. Hani saatlerce uyumadan sırf seninle anı yaşamaya çalışan, seninle saatleri şiir diye kelime kelime yazan. Hani bir görüş için sokağına gelip sana dokunamadan sesini duyamadan giden.. İçimdeki yitik çocuğu arıyorum şimdi...
Yitik bir mektup gibi savruluyorum zamanın akışında, kırık dökük umutlarla dolu bir gemi gibi, bilinmez sulara doğru yol alıyorum.
Reklam
tanrılar yurdu haykırıyor: “ey cüceler, sizleri kulluğuma bile kabul etmem. siz lanetliler ancak cehennemde cayır cayır yakılmaya layıksınız” büyük ozanlar ağıtlar yakıyor türküler yerine:
26 AY - 280 KİTAP
Şubat ayını 6 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 25 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.) ŞUBAT AYI 1-Alınyazısı Saati(Sezai Karakoç) 2-Tasavvuf Bahçeleri(Necip Fazıl
Terziler Geldiler
Terziler geldiler. Kırılmış büyük şeylere benzeyen şeylerle daha çok koyu renklere ve daha çok ilişkilere Bir kenti korkutan ve utandıran şeylerle. Kumaşlar bulundu ve uyuyan kediler okşandı. Sonra sonsuz çalgısı sevinçsizliğin. Çay içmeye gidenler vardı akşamüstü, parklara gidenler de Duruma uymak kısaltıyordu günlerini artamayan eksilmeyen bir
Yeryüzü ayetleri
O zaman Güneş soğudu Ve bereket topraklardan gitti Ve çöllerde yeşillikler kurudu, Ve balıklar denizlerde kurudu Ve toprak, ölülerini kabul etmez oldu artık
Reklam
Bence mahlaslar, ruhun kimliği gibi ... İnsan, kimliğini kaybetse de ismi kaybolmaz lakin, Mahlasını kaybederse, tanımsızlığını tanımlayan kelimelerini de yitirmiş olur. Aidiyet... Aidiyetin olmadığı bir yaşamak, savrulmaktan başkası değil. Mahlaslar da ruhun bedene aidiyetini temsil ediyor. Bazen, kuru yapraklar gibi savrulur insan, Bu her zaman mahlasla ilintili olmamakla birlikte, Mahlastan bağımsız da değildir. İnsan, şu sarmaşık çiçek gibi karmakarışıktır. Kimi düşü kurumuş kimi tohuma durmuş kimi de çiçek açmıştır. İnsan, karmaşanın intizamlı nizamı değil de ne? Mahlas, ruhun arayışına yol olur, yoldaş olur. Yitik hislere, tanım kazandırır, anlam kazandırır. Aidiyet de hissedersen eğer, yurt olur memleket olur . Var olan yahut yeni bulduğun mahlasın seni tanımlamıyor ise Hangi şehre gidersen git, İsterer doğduğun yere ister doyduğun yer git Gurbettesin demektir.
Müptedi Kâri
Müptedi Kâri
335 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.