Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aykut AYDIN

Aykut AYDIN
@yktydn
Öğretmen
Lisans
Ankara
16 Kasım
7 okur puanı
Mayıs 2017 tarihinde katıldı
Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.
Sayfa 169 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir şeyi bilmemek aslında yeni bir bilgi edinme yolunda bir aşamadır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Paşalar onun arkasındaydılar. O, saatı sordu. Paşalar : «Üç,» dediler. Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlıyacaktı.
TÜRK KÖYLÜSÜ .... Fakat bir kerre bir derd anlayan düşmeyegörsün önlerine ve bir kerre vakterişip «-Gayrık yeter!...» demesinler. Bunu bir dediler mi, «İsrâfil sûrunu urur, mahlûkat yerinden durur», toprağın nabzı başlar onun nabızlarında atmağa. Ne kendi nefsini korur, ne düşmanı kayırır, «Dağları yırtıp ayırır, kayaları kesip yol eyler âbıhayat akıtmağa...»
Reklam
Üçüncü iyi devlet biçimi, Aristoteles'in politeia dediği demokrasidir. Demokrasi de cahil kitlelerin egemen olduğu bir yönetim biçimine dönüşebilme tehlikesini barındırır.
Bu arada Tom yeni bir şey keşfetti: İnsan bir şeyi elde edemezse onu ister. Eğer bir kişinin bir şeyi yapması gerekiyorsa bu iştir. Eğer yapmaya gerek duymuyorsa bu iş değildir. Bir arabayı sırf kendiniz için sürmek zevk, başkası için sürmekse iştir.
Bir bakıma Partinin görüşlerine sıkı sıkıya bağlı olanlar, onu anlama yeteneği olmayan insanlardı. Bunlar kendilerinden istenilen şeyin saçmalığını anlamadıkları, olup bitenleri kavrayacak kadar günlük olayları izlemedikleri için, gerçeğe en karşıt şeyleri bile kabullenebiliyorlardı. Her şeyi yutuyorlar ve bu yuttukları onlara zarar vermiyordu. Çünkü içlerinde bir iz bırakmıyordu. Tıpkı bir mısır tanesinin kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi.
Her şey sisler arasında yitip gidiyordu. Geçmiş siliniyor, silindiği unutuluyor, yalan gerçek oluyordu.
Reklam
Nefretin en ürkünç yanı, katılma zorunluluğu olmamasına karşın, aksini yapmanın, insanın elinde olmamasıydı.