Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
İngiltere kökenli aylık yeme-içme ve seyahat kültürü dergisi olan Food and Travel Türkiye'deki ilk sayısı 2008 yılının Eylül ayında çıkmış. Yeme-içme ve seyahat kültürünü birleştiren Food and Travel dergisi, dünyanın her köşesinden tatları ve yolculuk deneyimlerini konu ediniyor.
Bu sayıdaki konular; Antre, Yemek, Gurme Seyahat, Seyahat, Arka
İngiltere kökenli aylık yeme-içme ve seyahat kültürü dergisi olan Food and Travel Türkiye'deki ilk sayısı 2008 yılının Eylül ayında çıkmış. Food and Travel dergisi, dünyadan ve Türkiye'den alışılmadık ve seçkin tatilleri, farklı yemekleri, gurme yolculukları, otel ve restoran tavsiyelerini, yeme-içme ve seyahat dünyasına dair değişik önerileri,
İngiltere kökenli aylık yeme-içme ve seyahat kültürü dergisi olan Food and Travel Türkiye'deki ilk sayısı 2008 yılının Eylül ayında çıkmış. Food and Travel dergisi, dünyadan ve Türkiye'den alışılmadık ve seçkin tatilleri, farklı yemekleri, gurme yolculukları, otel ve restoran tavsiyelerini, yeme-içme ve seyahat dünyasına dair değişik önerileri,
Görselleri ve konusu çok güzel. Çizimleri ne çok dolu ne de çok boş. Tam kıvamında. 22 aylık kızım çok seviyor. ''Aa bak yoğurt yiyor. '' diye kendince benim gibi okuyor. Bir çok kavramları da zaten bu tarz kitaplardan öğreniyoruz.
Çok keyif alacaksınız
Çok sıkıntılı bir anında imdadına yetişen kitap! Dikkat dağınıklığı olan ben bile elimden hiç bırakmadan soluksuz okudum. Zaten kitap ismiyle bile gönlümü fethetmişti. Kendimi kahkahalar atarken bulduğum o kadar çok an oldu ki... İçinde yoğurt mayalamaktan Çorum ağzına, Pardayanlardan giyotine, dil bilgisi derslerinden çeşitli otlara kadar her tür bilgi var. Çok keyifli aldığım 2 saat sundu bana üstelik bir polisiye mutlaka okuyun.
Niyetinin ne olduğunu göstermeden KISMET’inin ne olduğunu bilemezsin
Yine müthiş bir Orhan Pamuk eseri.
Aşkta insanın niyeti mi daha önemlidir.Kısmeti mi?
mutluluk veya mutsuzluğumuz bizim seçimlerimize mi bağlıdır, yoksa bizim dışımızda mı gelişip başımıza gelirler?'
"Ben bu alemde en çok Rayiha'yı sevdim." dedi Mevlut kendi kendine. Ne bir görüşü varmış, ne kimseyi kırabiliyormuş Mevlut. Ülkenin onca karmaşası içerisinde hepsinin bir bakıma biraz kendinden olduğunu bilerek tüm düşüncelere yakınmış. Belki tuhaflık gibi görünse de aslında bence kafasında var olan şeyler diğerlerinkinden tuhaf değil.
.1969-2012 yılları arası sadece Mevlut Karataş’ın hikayesine odaklı olmayıp Türkiye’de yaşanan süreçleri de satır aralarında bulabilmek mümkün.
Mevlut Karataş’ın hikayesi bu.1969 yılında Beyşehir’den kalkıp İstanbul’da yoğurt satan babasının Kültepe’de ki tek gözlü evine gelir.Hem okula gider hem de okuldan sonra babasıyla birlikte yoğurt satmaya başlar.İlerleyen zamanlarda yoğurtçuluk bozacılığa evrilir ve başka başka işlere girer çıkar.Bu süre zarfında askerliğe gider, bir kıza aşık olur (üç yıl boyunca ona mektuplar yazar), evlenir (iki kızı olur), babadan kalan yer kentsel dönüşüme girerek yirmi yol boyunca yaşadığı Tarlabaşı’nda ki tek gözlü odadan çıkıp apartmanda yaşamaya başlar...Ama yine kış geceleri boza satmaya devam eder.Onun için bu geceler en özgür olduğu, hayallerinin ve kafasında ki tuhaflıkların su yüzüne çıktığı zamanlardır.
Zeze'nin maceraları ve iç dünyası bir yana tamamiyle bir ebeveyn kitabıdır bence.Bir çocuk yetiştirilirken nelere dikkat edilmesi gerektiği ve çevreye veya çocuğa davranış şeklimizin o çocuğun iç dünyasında neler yaşattığı konularında ders çıkardım kendi adıma...
Muzur bir çocuğun yeri geldiği zaman nasıl muzurlaştırıldığının , nasıl uysallaştırıldığının ve nasıl duygusallaştırıldığının ,neden - sonuç ilişkisine binaen eylemlediği davranışlarının duygusal ve komik anlatımıdır şeker portakalı. Her çocuk bembeyaz bir sürahi süt olarak doğar. Kakao karıştırırsan dışı koyu içi tatlı olur;bal katarsın tadı da dışı da güzel olur; sürekli sert hareketlerle çalkalarsan dışarı dökülür ve kaybolup gider; etrafında toz kaldırırsan pislenir, bulanıklaşır; sürekli dolapta bırakır,çevreden uzaklaştırır, işlemezsen donuklaşır; olur olmadık her yerde ortalığa bırakırsan herkes gelir içer ve biter; dikkatli ve güzel bir şekilde işlersen yoğurt olur; çok sıcakta bekletirsen bozulur... Kitap açısından bakılırsa biraz ortada kalmış, bayağı çalkalanmış, dışarda hem içilmiş hem de bal karıştırılmış bir zeze profili ortaya çıkıyor. Etrafında sürekli üzülen , gözleri dolan insanların olduğu , sürekli şiddet gören , dışarda kahir ekseriyeti ile sevilmeyen ama sevenler tarafından da tam sevilen zeki ve güzel kalpli bir çocuğun hikayesidir..
Çocuklara edmundo gibi kültürlü, portuga gibi sıcak ve glorya gibi vicdanlı davranınız sayın ebeveynler...
Çocuklar ağaç dallarıyla dertleşmesin....
10/10
165 syf.
10/10 puan verdi
"Bir zaman bir Tonguç yaşadı bu ülkede. Köylüsüne gönül vermişti yurdunun. Onu yoksul, çaresiz, geri kalmış yaşamından kurtarmayı ülkü edinmişti kendine. Köylünün kurtulması ilkin cahillikten kurtulmasına bağlı olduğuna inanmıştı."
İsmail Hakkı Tonguç.. bundan tam bir önce Kasım ayının başında Gaziantep İl Halk Kütüphanesinin
Orhan Pamuk’un ikinci kitabını okumuş bulunmaktayım. Öncelikle bu kitabı çok beğendiğimi belirteyim. Mevlüt Karataş Beyşehirli İstanbul’a göç eder sonrasında babasıyla beraber sokaklardan yoğurt satar boza satar o aslında bozacıdır ve kıyamete kadar da boza satacaktır. Mevlüt çok saf çok temiz çok dürüst. Mevlüt’ün gözünden İstanbul’un 1960-70 den başlayarak nasıl değiştiğini gecekonduların yerini nasıl apartmanların aldığını kültürünün değiştiğini okuyarak üzülüyoruz. Mevlüt Semihaya aşıktır 3 yıl ona mektup yazar kaçırmak ister ama amcaoğlu Süleyman ona oyun oynar ve Seniha’nın ablası rayihayı kaçırır afallar aldatıldığını bilir ama susar sever rayihayı ve hep iyi ki der iki kızı olur rayiha daha 30 unda hamileyken ölür. Mevlüt iki kızıyla kala kalır. Döner dolaşır samiha ile evlenir ben onunla evli kalmaya devam eder. Aslında tam anlatamıyorum aktaramıyorum bu hikayeyi. Mevlüt’ün samimiyeti dürüstlüğü sevdası çok başka. Onun gözünden İstanbul’un sokaklarında gezip boza satmak bambaşka. İyi ki okumuşum seni. İyi ki Mevlüt Karataş ile tanışmışım. Teşekkürler Orhan Pamuk.