Yine Orhan Pamuk'tan mükemmel bir eser. Öncelikle şunu belirteyim; uzun betimlemeleri nedeniyle eleştirilere maruz kalmış olan bu romandaki betimlemeler beni hiç rahatsız etmedi. Genel olarak bu betimlemeler, kültürümüzün tasviri olarak karşımıza çıkmıştı çünkü.
Romanda ana karakter olan Mevlut'un hayatı konu alınmış ve bu olay örgüsü içerisinde Pamuk, çok fazla konuya değinmiş.
Bunlardan ilki, sokak satıcılığı. Mevlut; yoğurt, nohutlu pilav gibi yiyecekler satmış da olsa kitapta en çok üzerinde durulan ''boza'' idi. Bozanın tarihinden, yapılışına, zararından faydasına kadar her şeyi detaylıca anlatmış. Kültürümüze ait olan bozaya kitapta büyük yer verilmesi oldukça hoşuma gitti.
İkinci olarak, Türk aile yapısı. Görücü usulü evlilikler, başlık paraları.. Orhan Pamuk yine bu konuulara da tarafsız yaklaşmış ve görücü usulü evliliği olumlu olumsuz yönleriyle eleştirmiş.
Üçüncüsü, siyasi çatışmalar, darbeler. Öcalan'ın yakalanmasından, ikiz kulelerin yakalanmasına uzun bir tarihi süreç karşımıza çıkıyor.
Bunların dışında çok farklı bir aşk hikayesine tanık oluyoruz.
Bazen karaktere kızdım, bazen onun yerinde olmamayı diledim, bazen de gülümsedim. Zaman zaman duygulandım. Çok duygu yüklü, etkileyici bir romandı. Elimden bıraktığımda, ''Ne okudum şimdi ben?'' dedirten ve üzerine düşündürten, kesinlikle mahrum kalınmaması gereken bir eser.