Uyuyup dünyadan ruhumu koparsam mı,
Yoksa gecenin koynuna sığınıp huzura varsam mı?
Her ikisi sabahın kollarına bırakmayacak mı?
Ruhum geri gelmek istemiyor sabahları,
Acaba uyanık kalsam mı, ona uysam mı?
Bir ağlayıp bir gülen gönlümün gönlünü alsam mı?
Yalnızlık yalnız bu gece, ona arkadaş olsam mı?
Susmayan sesleri varmış düşüncelerimin, susup onlara kulak versem mi?
Bu gece de vicdanımı sorguya alıp, kendime varsam mı?
Benim beni anlamam gerek ya hani,
Bana en çok beni anlatsam mı?
Kimde ne kadarım, kime ne kadarım,
Birde bende ne kadar yokum diye baksam mı?
El cevap; Suskunsun sen, artık sussan mı..
Yokum arkadaş düşünmekle varılan tada
hayata yalnızca kafanı banmak
gövdende namusluca güdebilmek sevinci
elbet burkulup kalmaktan iyi.
Kara gözlerimde uğuldayan bu değil ancak
elde tüfek, elde alet, yürekte kor
cebelleşmek yalanla, kirle, tahvilatlarla
damarlarına papatyalar doldurarak
bir serinlik olup dünyaya sokulmak
Yokum arkadaş düşünmekle varılan tada
hayata yalnızca kafanı banmak
gövdende namusluca güdebilmek sevinci
elbet burkulup kalmaktan iyi.
Kara gözlerimde uğuldayan bu değil ancak
elde tüfek, elde alet, yürekte kor
cebelleşmek yalanla, kirle, tahvilatlarla
damarlarına papatyalar doldurarak
bir serinlik olup dünyaya sokulmak
Öncelikle şunu belirtmek isterim bu ileti özel hayatıma dair bir parça ve gelecekte uzun zaman sonra bunu tekrar okuduğumda ne hissedeceğim merak ettiğim için belki biraz da anı olmasını istediğim için yazıyorum:)
Ben arkadaş ilişkilerine çok önem veren birisi değilimdir. Herkesi yakın arkadaş olarak göremem çünkü bu arkadaşlıklarda kurulan
20 kasım... 29 sene önce, yirmi kasımda açmışım gözlerimi bu yalandan yüzüme gülen dünyaya. :)) zaman makinasından gelen eski bir arkadaş, elinde küçük bir pasta ve 2 adet mumla mutlu olmanın yollarını söyledi az önce😊 29 varım ama 30 yokum🤐😊