Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sana anlatacak çok bi şeyim kalmadı artık dönsen ne olur? Bizi yan yana getiremeyen bu sokaklara tekrar sövsem ne olur? Bana nefretle bakan gözleri gülümsüyorken görsem ne olur? Hiç bi zaman sevilmedim ben, senin kalbinde ölsem ne olur? Ben zaten karanlığım sana güneşli günler vaad etmiyorum Dünyayla barışsam ne olacak ben daha kendimi affetmiyorum Sana yürüdüğüm yolların içinde kayboldum ama kaybetmiyorum Eski güzel günlere dönemeyiz artık bundan bahsetmiyorum Kapına kadar geldim çok kez lakin tekrar sana gelemezdim Beni hep kaybetmeyi seçtin neden kazanmayı hiç denemezdin İnecek bir durağım kalmadı kaptan gideceğim hiç bi yerim yok Ben zaten çok yol yürüdüm sensiz, kalmadı geçmediğim yol Mayıslar da sonsuza dek yaşamak zaten tek sana yakışırdı Pişmanlığım her sene koşup da bi türlü kalbine varamayışımdır Senden yana zarar ettim umarım ben sana kâr kalmamışımdır
"Açık Mektup :) Seni kırmayacağım demiştim @milta :)
"Merhaba benim kalbimi görebilen can dostum Nazile Serna ; Sen beni yokluğunun bitimsiz kederine terk edip gideli, yıllar geçmiş. Peki ben neden, daha iki gün önce Antikacılar Çarşısı'ndaki çay evimizde buluşup, şen kahkahalarımızla söyleşmişiz gibi hissediyorum ? Neden yüzünün her tatlı kıvrımı gözlerimin önünde, sesin hala
Reklam
YOKLUĞUN ESAS Var olalı acun milyar yıl geçti İnanma burlara yokluğun esas Kimi yemek yedi kimi su içti Dayanma erliğe yokluğun esas Baki değil senin elindekiler Dert açmasın sakın dilindekiler
Ebrar 2126
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
iniyorum maktul minarelerden taraçadan, bahçeden ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
insan kalmaz, acısı kalır
Bugün sokakta yürürken ben yaşlarda bir kız "Baba!" diye seslendi. O an kalbimin sızısını hissettim. Bi anda bi yıldır hiç "Baba" diye seslenemediğimi hatırladım. Acaba o kız o küçücük sıradan olan anda, 1 kelimede ne kadar şanslı olduğunun farkında mıydı? Ve bugün yine anladım ki bir kızı sadece babası yaralayabilir ve bir tek
Reklam
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
Kırağıdan nem kapan bir hava var dışarda. "Bu havada şort giyilmez, kalk da uzun bacaklı bir şeyler giy oğlum" diyerek öğleden beri yapıştığım koltuktan kalkarak üzeri sigara yanığı bir eşofman altı giydim. "Bana ne lan senin giydiğin heşofmenden" diyebilirsiniz. Tabi hakkınız, diyin anasını satayım. Zaten alt katımdan
Adına ömür dediğimiz bir meçhulün içinde yaşamını tamamlamaya çalışan insan nice sorunlarla yüzleşmiş, nice sıkıntılar,hüzünlerle mücadele etmiş, nice sevinçleri de yüreğine sığdırmıştır. İnsanoğlu, kendini tanımlarken içinde bulunduğu ruh hali,hayalleri, umutları, korkularıyla birlikte bir tanıma muhtaç olmuştur. Kah kimi zaman gönlümüze saplanan bir sevdanın ardından yol almış, kah evrene dair elde etmek istediklerimizin içinde kaybolmuşuzdur. Aslında yaşamın kendisinin meçhul olması sonunun nereye varacağını bilmemesinden ileri gelmiştir. Belki de İnsan oğlu meçhul değildir ,ama hayatın kendisi meçhul olarak kalmaya devam edecek gibidir. Başladığın bir türküyü nerede, nasıl bitireceğin meçhuldür. Zira yaşamımızın her evresinde duygularımız, tutkularımız, heveslerimiz korkularımız değişebilmektedir. Değişimin çok hızlı aktığı bir evrende senin türkün yalnızca sana ait notalardan oluşacaktır. İnsan, her daim seçilemese de seçerek, isteyerek belki de istemeyerek hayat ırmağına yol verecektir. Size ait notalarınızın türkülerinizden,denize kıyısı olan gözlerinizden eksilmemesi dileğiyleeeeee………..
Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak?
Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak? 1983 Kışında, Şırnak'ın Uludere kazasına bağlı "Kela Memo" mevkiinde av köpekleriyle avlanmaya çıkan Timurhan Ağa ve adamları bir ara köpeklerini kaybederler. Köpeklerinin yeraltı gibi bir yerden seslerini işitirler. Mağara gibi bir yerden girdiklerinde aşağıya doğru yol olduğunu
Reklam
Biz Seninle
biz senin, ancak bir su gibi yürüyebiliriz gökyüzüne. Tükendikçe belki biraz daha yükseğe, tükendikçe ağaçların kuru vücudunda. idrak edemediğimiz bir mevsimi yaşıyoruz... günlere, kısa ya da uzun demek mümkün değil.
Sen hiç sevdin mi senin olmayacak birini.? Bugün de olduğu gibi, yarın da olacağı gibi. Aklımdasın, saklımdasın, yüreğimin en derin yerindesin. Buram buram, hasret kokuyor her bir yanım. Sen hiç görmediğin birinin gözlerini her gün, her saat anımsadın mı.? Hiç tutamadığın elleri aradın mı.? Hiç koklayamadığın tenin kokusunu, bu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.