Eline sağlık Semih. Pek çok şey sorgulamışsın yazarken. Üzerinde konuşmak istesek satırlar yetersiz kalır:) inanç konusu çok kapsamlı bir konu. Din ama hangi din? Bildiğin gibi dine yüklenen çok fazla kişisel görüş ve geleneksel uygulama var. Mesela, bahsettiğin konuların yasak olduğu kutsal kitaplarda hangi ayetlere dayandırılıyor? Bunları detaylı bir şekilde konuşup tartışmak gerek. Ben kan nakli veya organ bağışının inanca ters düşmediğini düşünüyorum. Bunu yasaklayan herhangi bir ayet de görmedim. Ancak varsa ve benim gözümden kaçmışsa da öğrenmek isterim. Kaldı ki, Kuran’da kesin bir şekilde yenmesi yasaklanan domuz eti, kan, leş gibi şeyler için de ‘eğer hayati ve zaruri bir durum varsa, o durumun gerektirdiği kadar yiyebilirsiniz şeklinde ifade var.
O yüzden benim bakış açım, konuya siyah-beyaz şeklinde bakmak yerine, her maddeyi kendi içinde irdelemek şeklinde olabilir.
Kürtaj konusu ise tartışmalı bir konu. Ben bu konuda baba olduğum için duygusal bakabilirim konuya. Ancak ana rahmine düşen her canlı için yaşam hakkının da başladığını düşünüyorum.
Bu güzel inceleme için teşekkürler... Sevgilerimle...
Tamamıyla tartışmalı konular zaten. Ben de tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Yarın öbür gün bir siyasi liderin dayatmasından önce insanların kendi fikirlerinin oluşmasını yeğliyorum. Tabii ki siyah ve beyaz gibi bir ayrım yapamayız. Yapsaydık sorular soru olarak kalmazdı zaten :) Kutsal kitaplarda kan naklinin veya organ naklinin yasaklandığına ilişkin bir ayet olduğunu sanmıyorum. Olsaydı şimdiye kadar bilirdik bence. Zaten soruları sorarken genellikle inanç demeye çalıştım. Çünkü dinlerden bağımsız olarak farklı farklı inanışlar mevcut.
Önemli olan, oturup bu konuları medeni bir şekilde tartışabilmek ve kendi fikirlerimizi sunabilmek. Son olarak, yasalarımızda cenin tam ve sağ doğmak şartıyla kişilik kazanıyor. Bu konuda senin düşüncen ile Medeni Kanun arasında farklılık var... Teşekkür ederim güzel yorumun için Necip Abi.. Sevgiler benden...
Bu konuyu hastanede uzun yıllar sağlık görevlisi olarak çalışmış bir amca ile tartışmıştık. Sizin bilmediğiniz çok şey var diyordu. Hastanın kalbi durmadan fişi çekiliyor organ nakli için diyordu. Kesinlikle karşıydı organ nakline. Oysa ki beyin ölümü gerçekleşen hasta dinen de ölü kabul edilmiyor mu? Organları çalışsa bile beyin ölümü gerçekleşmişse hastanın hayata geri dönüşümü kesinlikle mümkün değil diye biliyorum. Bu konuda biri bizi aydınlatmalı.
Böyle hikayeler duymuştum ben de. Hastane tarafından cihaza bağlı yaşanmaması için yapılıyor sanırım. Beyin ölümü gerçekleşen hastalarda mucizevi geri dönüşler gerçekleşiyormuş, aşağıda birkaç arkadaş yorumunda belirtmişti. Dinen ölümün tanımını yapan herhangi bir cümle bilmiyorum ben. Bilen varsa aydınlatabilir.
Beyin Sapı fonksiyonunu yitirdiği zaman geri dönüş imkansız. Çünkü yaşam fonksiyonları ona bağlı ve organ nakli o zaman yapılıyor. Ve bir an önce yapılması gerekiyor çünkü organlar beyin işlevini yitirdiği için sırayla ve en son kalp olmak üzere iflas ediyor. Onun dışındaki durumlar için geri dönüş olabilir. Zaten organ nakli için de kalp durmaması lazım çünkü kalp durunca organlara kan pompalanamayacağı için organlar işlevini kaybetmiş olacak ve naklin bir anlamı da kalmıyor maalesef.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.