Hakkında şu cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/3502... yazıyı okuduktan sonra kesinlikle okumam gerektiğini düşündüm. "Ben, o kitabı hep kendim için çevirdim." dediği cümleden sonra...
Kayıp Zamanın İzinde serisini tamamlamak için 2 kitap kaldı, ondan sonra başlamayı planlıyorum. Sen de haklısın çünkü çeviri süreçleri o kadar incelikli işleyen bir süreç ki, yeri geliyor bir kelimeyle hatta bazen bir harfle bile yazarın ana dilinde sözcük oyunu yapmaya çalıştığı kısımlar oluyor. En iyisi buluşma kitabı olarak Ulysses seçmek. :))
Ben de Ulysses için aynı görüşü paylaşıyorum senle. Bir kitabı anlayabilmek için Shakespeare'in bütün kitaplarını okumuş olmak nedir yahu?! :D
Ulysses görünce kendimi tutamadım kusuruma bakmayın.:) Ben damdan düşer gibi okudum kendilerini ama pişman olmadım. Bir şey anladın mı diye soracak olursanız anladım. Neyi? James Joyce'u anladım. Onun alanına esir oldum. O kitabın etkisini atamaz oldum. İleride İngilizcesi ve çevrilmiş iki basım ile tekrar okuma kararı almıştım. Bundan önce halihazırda Shakespeare okumayı devam ettirirken James Joyce'nin çok az bir eseri kaldı elimde okunacak. En sona Finnegan Uyanması'nı bırakarak. Naçizane fikrim: Ulysses çarptı ama zorlamadı anlama konusu hariç. Ancak Kayıp Zamanın İzinde 2. kitaptayım ve çok zorlanıyorum. Bu kitap da yani şu an yorumlanan elimde var pek bilgim olmadan almıştım. Anlaşılan araştırma lazım. Eğer ki benden önce okursanız bekliyor olacağım görüşlerinizi.
Gelmiş geçmiş en büyük başyapıtlardan bahsedilen çok güzel bir yorumlaşma oluyor bu. Aslında herhangi bir kitap hiçbir ön hazırlık olmadan okunabilir, buna karşı değilim. Fakat bir kitabın %20sini anlamak ile %40ını anlamak arasında bile 2 kat fark varken bir de böyle hacimli, derin eserlerin karşısına daha bir smokinimle çıkasım geliyor. Her şey onların aktarmaya çalıştıklarından bir nebze daha fazlasını alabilmek uğruna olduğundan dolayı sanırım ki örnek olarak Ulysses okuyan kişilerin ön hazırlık konusunda verdiği önerileri dikkate alarak başlayacak gibiyim işe. Ama Proust konusunda bir hazırlığım yok gibi, hazırlıksız yakalanmam umarım. Yaklaşık 2-3 aya kalmaz başlarım diye düşünüyorum, tabii ki de görüşlerimi belirteceğim kitaplar olacaktır.
Kesinlikle bazı kitaplar için birikim şart Ulysses de bir tanesi. Bu yüzden toparlayıp tekrar başlayacağım. Proust ekstra pek fazla şey gerektirmiyor. Ondaki derinlik daha çok betimlemeler ve konunun işlenme biçimi gibi duruyor şimdilik okuduğum kadarıyla. Aslında sıradan yeşilçam filmi konuları gibi ana konu ama içerikte onu anlatma biçimi, anlatırken ki kullanılan terimler ve alttan alta vurgulanan düşünceler ile baş yapıt olmuş sanırsam. Şimdilik düşüncem böyle. Hatta resim çizer gibi beste yapar gibi işlemiş diye düşünmüştüm ilk kitapta. Bakalım daha çok var neler ile karşılaşırız. Şimdiden kolaylıklar ve başarılar dilerim.:)
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.