Murtaza, tam bir "görev adamı" karakterinde olan, Bulgaristandan göçmen olarak yurda gelen bir bekçi. Murtaza karakteri, Türk Edebiyatı'nda, sinemada ve hatta dizi filmlerde, çokça işlenen bir karakter.
Namuslu, gördüğü her haksızlığa karşı çıkan, görevi her şeyin üstünde tutan, fakat bunları yaparken fazlaca abarttığı için çevresinin tepkisini çeken bir insan. Aşırı dürüstlüğü nedeniyle kendi ailesi tarafından bile sıklıkla eleştirilir, hatta aşağılanır. Roman boyunca okuyucu da bu aşırı görev bilinci ve sıkı prensiplerden bunalır hale gelir.
Sık sık kullanılan şu gibi tabirler, eğlenceli gelse de bir süre sonra sinir bozucu hale gelmeye başlar:
"Gördüm kurs, aldım amirlerimden çok sıkı terbiye, hem da disiplin!"
"Yukarda Allah, Ankara'da Devlet, hükümet hem da, burda da ben!"
"Vazife bir sırasında görmeyecek gözün dünyayı, demeyeceksin evlâdım, ciğerparem!"
Girdiği fabrikada, işçiler ve çalışanlar Murtaza'dan memnun olmasalar, onunla alay edip çatışsalar da, fabrikadaki aksaklıkları gün yüzüne çıkarması nedeniyle fabrika müdürü tarafından takdir edilir ve desteklenir.
Esas trajedi de bundan sonra başlar.
Orhan Kemal'in en iyi kitaplarından biri diyebilirim "Murtaza" hakkında. Güldüm, düşündüm, etkilendim ve beğendim....