Klasik bir wattpad kitabı daha. Bunu yazan kişiye ne "yazar" demek ne de buna "kitap" demek istiyorum. Asla edebiyat ile ilgisi olmayan bir kitap. (Ne kadar "kitap" demek istemesem de). Tolstoy, Dostoyevski, Sabahattin ALİ, Yusuf ATILGAN gibi yazarların değil de Beyza ALKOÇ, Büşra KÜÇÜK, Mihri MAVİ gibi yazarların daha çok okunmasına, daha çok sevilmesine şaşırıyorum. Bu kitapları okuyan kişilerin de daha çok kız çocuğu olması beni üzüyor. Çünkü bu kitaplarda resmen erkek karakterleri "ilahlaştırıyorlar." Ve bu kitapların yazarları da kadın! Bir kitap illaki sana bir şeyler katar değil mi? Evet bu kitap da bana bir şeyler kattı. Peki ne kattı? Bana bu kitap "yeni küfürler" den başka bir şey katmadı. Kitaba gelirsek; kitabın baş karakterleri İzmir ve Ege. (Bir insan neden bir kitap karakterine "İzmir" adını verir ki?) Kısaca özet geçeyim. "İzmir'in Ege'sine kavuşma hikayesi." Bu iki karakterimizin arasında yollar, dağlar, denizler, şehirler ve en önemlisi "3391 kilometre" var. Birisi İzmir de diğeri de Fransa'nın bir köyünde yaşıyor. Bir nevi "mesafe aşkı" da diyebiliriz. İzmir Ege'sine kavuşamıyor. Neden mi? Çünkü Ege bir katil! (Şaşırmasam da. Evet, öyle). Bir gece evine gidecekken evlerinden bir adam çıkıyor. Ege de arabayı sürüyor. Arabanın frenleri tutmadığı için Ege adama çarpıyor. (Şaşırmadık) İşte bu yüzden de kavuşamıyorlar. Kitabı yazarken yazarın bir emek harcadığını sanmıyorum. Sadece "yazmak için yazmış" diyebiliriz. Herkese keyifli ve iyi okumalar diliyorum.