- Ortamı yumuşatmak için size bir fıkra anlatayım... Devrim vakti. Kilisenin bir köşesinde Kızıl Ordulular içiyor, eğleniyor, diğer köşesinde de atları geviş getirip işiyor. Zangoç, papazın yanına koşuyor: "Perde ne yapıyorlar bu kutsal tapınakta?" - "Bu sorun değil, yer içer giderler. Asıl onların torunları büyüyünce sorun olacak." İşte büyüdüler onlar da...
Sayfa 322 - KafkaKitabı okudu
Peder Nicanor önemli bir söz edeceğini belirtircesine kollarını kaldırdı.
"Durun bir dakika," dedi. "Şimdi Tanrı'nın sonsuz gücünün tartışılmaz bir kanıtına tanıklık edeceğiz."
Ayin sırasında kendisine yardım eden çocuk, buğusu üzerinde bir fincan koyu kakao getirdi. Peder Nicanor kakaoyu bir dikişte bitirdi. Cüppesinin yeninden çıkardığı mendille ağzını sildi, kollarını iki yana açtı, gözlerini yumdu. Ve Peder Nicanor, yerden on beş santim kadar havaya yükseliverdi. Tanrı'nın büyüklüğüne bundan daha inandırıcı kanıt olmazdı doğrusu. Birkaç gün kapı kapı dolaşıp sıcak kakaoyu başına diktikten sonra bu uçma numarasını tekrarladı. Zangoç çocuğun elindeki torba tıka basa dolunca da, bir aya kalmadan kilisenin yapımına başladı.
Sayfa 97 - Can Yayınları, 67. Baskı, Çeviri: Seçkin SelviKitabı okudu
Mürebbiye Şiiri
Fransızca öğretirsin
Sümüklü çocuklara
Ve hazırsın seni alması için,
Zangoca bile göz kırpmaya
-Yaşa! Yaşa!
Ama bu yüce reformlar çağında
Zangoç bile almaz seni:
"Mangiz" gerek sana küçükhanım
Yoksa yeniden dönersin alfabene.
Sayfa 596 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Zangoç
Ve bir gün, yorgun boş yere çekmekten bu ipi
Taşı atıp ucuna asacağım kendimi.
Sayfa 21Kitabı okudu
