Büyük mumları ağaçların altına çıkardılar. Yıkadılar kiliseyi. Koyu bir nem yayılıyordu dışarıda, güneşli basamakların, beyaz döşeme taşlarının üzerinde. Kovadan su içmek için yaklaşan köpeğe bir tekme savurdu zangoç. Bu sırada Cebrail göründü kilisenin eşiğinde iki görkemli kanadıyla bu Baş Melek, eğilip köpeğe iki avucuyla su içirdi. Böylece yürümeye başladı beş kötürüm ertesi gün.
Az önce instagramda sırf muhalif takılıcam diye kasan, yaptığı saçma sapan ve kötü bir mizahla dolu videoyla tribünlere oynamaya çalışan bir dangoz gördüm. Mizah heleki siyasi mizah zeka işidir. Yoksa yapma kardeşim..
Reklam
Bir gün eski günahlarımı bağışlatması için papaz efendiye günah çıkarmaya gitmiştim. Papazı beklerken birdenbire aklıma geldi: Evli barklı, sigara içen, perhiz bozucu yemekler yiyen bir adamın benden daha çok günahı olacağına göre benim hangi günahımı çıkarırdı? 'Ben perhizi bozar diye tereyağı yemezken, kimbilir, bana günah çıkartacak papaz
572 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese merhaba arkadaşlar. Çirkin, kambur bir zangocun ve o zangoçu evlatlık edinen Notre Dame'ın Başpiskoposunun aynı çingene kıza; kızın ise bir subaya aşık olması ile kitabın ana olayı başlar. Hugo, “Mimari bilgim o kadar kuvvetli ki sizi Paris'e gitmeden Paris'in sokaklarında, katedrallerinde, kiliselerinde, meydanlarında fevkalâde gezdiririm.” diyor resmen. Paris'in mimarisini ve zamanın kafa yapısını çok güzel bir şekilde okuyucuya lanse ediyor. Mimariye ilginiz yoksa, teknik anlamda kitap sizi buralarda sıkabilir, fırlatıp atmak isteyebilirsiniz. Ana olaya geldiğimiz de merak uyandırıcı bir hikâye sizi bekliyor. Ben en çok sonunu beğendim ve kitabın son sayfasını bir Quasimodo aşığı olarak kapattım.
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202233,3bin okunma
:D
Kilisenin papazı kendisinden iki metre kadar uzakta du­ran zangoça sorar: "Ey zangoç! Kutsal şarabı her geldiğimde biraz daha eksilmiş buluyoru.. Bunu kim içiyor acaba? Zangoç cevap verir: "Efendim sözleriniz bu bulunduğum yerden hiç duyulmuyor?" -"Duyulmuyor mu?" -"Evet! İnanmıyorsanız yer değiştirelim!" Papaz kabul eder. Yer değiştirirler. Bu sefer papazın dur­duğu yere geçen zangoç sorar: "Sayın papazım! Kiliseye ya­pılan bağışlar nereye gidiyor?" Papaz zangoça dönerek: -"Evet! Gerçekten buradan hiç birşey duyulmuyor!"
Sayfa 371Kitabı okudu
Bir zangoç unutamadığı bir cinaedi’yi yeniden kurarken, bir gravür kazıyacaktır, tortudan. Şiir elinden tutuyor
Reklam
696 öğeden 411 ile 420 arasındakiler gösteriliyor.