Aşk, bir tür hastalık. bana sorarsan, hastalıktan da kötü bir şey. kurtulamıyorsun, bütün kötülüklere izin veriyorsun, canın yansa da, acısa da sessiz kalıp kabul ediyorsun ondan gelen her şeyi. Aşık olduğun kişi seni öldürse bile kabul edecek gibisin.
Bir yazarın ruhuna da, bakireliğini kaybetmiş bir rahibenin cesurluğuna da, doğum yapan bir kadının katlandığı, insanı hayrete düşüren acının eşiğine de sahipsin içinde.
"incilin ilk emri sev. tanrım sevmemi emrediyor. oysa ben bu hisse yabancı büyümüş bir gencim. öyle ki; sarılmanın ne demek olduğuna, iki bedenin şefkatle, saf bir istekle birbirine tutunuşuna yabancıyım. hatırlayacağım, hissedeceğim ilk sarılmayı istiyorum sizden."
Derin bir takım nedenlerden dolayı denizi seviyordu: Bu sevgi çok çalışmış, dünyanın soluk aldırmayan çeşitliliği karşısında basitin, genişin koynunda sığınmayı özlemiş sanatçının sessizlik gereksinmesinden doğuyor, parçalanmamışa, ölçüsüze, ebediye, hiçliğe karşı duyduğu o yasak, görevlerine tamamen aykırı, işte asıl bunun için ayartıcı eğilimden ileri geliyordu.
Dizlerimde bir ağrı var.Gecelerdir geçmek bilmedi. Gürültüye düşmanım, bir bilsen ne de hasret düştüm o pamuk tarlalarından ilmek ilmek işlenen gerdanına. Kavuşur muyuz dersin? Rüzgâra açıyorum kollarımı, kokunu bir bastırsam göğsüme, ne acılar dinecek.
Şarkılar bilirim çığ tutmuş
Resimler, heykeller, destanlar
Usta ellerin yapısı
Kolsuz,yarı çıplak Venüs
Trans-nonain sokağı
Garcia Lorca'nın mezarı,
Ve gözbebekleri Pierre Curie'nin
Kar altındadır.
Benim de bir insan tarafım vardı
Bakma böyle kötü olduğuma
Benim de dileklerim vardı
Benim de bir beklediğim vardı yaşamaktan.
Yeter artık vurma yüzüme çirkinliğimi
Her gün bir kadın ağlar benim yüzümde
Büyük dertler için benim ellerim
Anlamıyor musun?
Sen sevildiğin için güzelsin bu kadar
Ben sevilmediğimden böyle çirkinim.
vione.
@silhouettes
·
20 Mart 20:58
kuşkonmaz dallarına astım kendimi
sedir ağaçlarına gül yapraklarına
başımı taşlara vurdum
gözbebeklerimde büyük camlar parçalandı
tanrısal duygular içindeydim
bütün tanrısızlığımdan uzakta
bir kemiklerinin sertliğini aldım
bir teninin aklığını
sonra sıcaklığını dudaklarının
gel bak
sana bir tanrı getirdim
gel bak
bir tanrı yarattım senden.