Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
480 syf.
10/10 puan verdi
Kıyamet kitabı benim gibi fantastik-korku sever okurlar için enfes tatda bir roman. Uzun zamandır hiç bu kadar iyi kıyamet senaryoları içeren bir konuya sahip kitap okumamıştım. Karakterler ve sahneler o kadar gerçekçi ki içinde kayboluyorsunuz kitabın. Tasvirleri çok beğendim. Ve gerçekten çok emek harcanmış bir roman, bunu okuyacak olanlar
Kıyamet - Deccal Geliyor
Kıyamet - Deccal GeliyorZafer Avşar · Destek Yayınları · 201522 okunma
Fakir insanlar nazlı oluyor. Doğa, bunu böyle yapmış. Eskiden de aynı şeyi hissederdim. Fakir, zavallı bir insan titiz oluyor. Onun dünya görüşü bambaşkadır. Sokakta önünden geçenlere, etrafına yan yan, ürkek ürkek bakar, her konuşulana; acaba ondan mı bahsediyorlar diye, kulak kabartır...
Sayfa 110 - AtlantisKitabı okudu
Reklam
Kalp acı çekmeye, ezilmeye, sıkışmaya, kederlenmeye başladığında anılar onu, gündüzün sıcağında kavrulmuş cılız, zavallı bir çiçeği akşam serinliğinde çiy tanelerinin canlandırdığı gibi canlandırır.
Sayfa 80
Zavallı insancıklar hassas olur, doğa onları böyle yapar. Bunun eskiden beri farkındayım. Zavallılar titiz olur. Dünya görüşleri biraz değişiktir. Karşılaştığı herkese gizlice, Yan yan bakar, kendisi hakkında konuşup konuşmadıklarını duymak için kelimelere dikkat eder. Acaba suratına bakılacak biri olmadığını mı söylüyorlar? Neler hissettiğini mi merak ediyorlar? Nasıl biri olduğunu mu düşünüyorlar? Herkes zavallının eski bir kilimden daha değersiz olduğunu bilir. Kimsenin kendisine saygı göstermesini beklemez. Şu yazar bozuntuları ne yazarlarsa yazsınlar zavallı insancıklar hiç değişmez. Peki neden böyle olur? Çünkü onlara göre zavallının içi dışına çıkmalı, özel hiçbir şeyi ve gururu falan kalmamalıdır!
"Hatıralar mutlu olsun, kederli olsun, hep acı verir; en azından benim için öyle; ama bu acı tatlı bir acı. Ve kalp ağırlaştığı, daraldığı, sıkıldığı, kederli olduğu zaman, o zaman hatıralar onu tıpkı sıcak bir günün ardından gelen rutubetli bir gecede çiy damlalarının zavallı, kurumuş, gündüz vakti sıcaktan kavrulmuş çiçeği canlandırması gibi aydınlatıp canlandırır."
Sayfa 63 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ve kalp ağırlaştığı, daraldığı, sıkıldığı, kederli olduğu zaman, o zaman hatıralar onu tıpkı sıcak bir günün ardından gelen rutubetli bir gecede çiy damlalarının zavallı, kurumuş, gündüz vakti sıcaktan kavrulmuş çiçeği canlandırması gibi aydınlatıp canlandırır.
Reklam
"Mutsuzluk bulaşıcıdır. Zavallı ve mutsuz insanlar daha kötü olmamak için birbirlerinden uzak durmalıdır."
Mutsuzluk bulaşıcı bir hastalıktır. Zavallı ve mutsuz insanlar daha kötü olmamak için birbirlerinden uzak durmalıdırlar.
Size kitabı bırakıyorum, işlemeyi, yarım kalmış mektubu bırakıyorum; bu yarım kalmış satıra baktığınız zaman, aklınızdan geçireceksiniz sonraki satırları, benden duymak ya da okumak istediklerinizi aklınızdan geçireceksiniz, sanki ben yazmışım gibi; neyi yazmadıysam şimdi! Hatırlayın zavallı Varenka'nızı, böyle güçlü bir şekilde sevdiğiniz kızı.
Sayfa 172Kitabı okudu
Mutsuzluk bulaşıcı bir hastalıktır. Zavallı ve mutsuz insanlar daha kötü olmamak için birbirlerinden uzak durmalıdırlar.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Durup dururken zavallı bir yetimi ezmeye kalkışana insan diyebilir miyim ben? Bunlar insan kılığında iğrenç yaratıklardır bence.
Sayfa 154 - İletişim Yayınları
Şu adı batasıca analar yavrularını, ellerine bir kağıt sıkıştırıp bu soğukta sokağa niçin salarlar acaba? Belki de aptal, kafasız oldukları için... Bencilliklerinde eziyet ediyorlardır yavrularına. Belki gerçekten hastadırlar. Ama gene de gereken yerlere başvurmalı. Bunların dolandırıcı olmadıklarını; cılız, aç çocuklarını halkı aldatmaya, yollamadıklarını nereden biliyoruz? O çocuk bu çeşit mektupları taşıya taşıya ne olacak sonunda? Oradan oraya, ötekiden berikine koşup dilenmekten yüreği katılaşacak. Gelip geçenlerin hepsinin acele işi vardır. Yürekleri taştan, sözleri acıdır. ''Defol! Çekil! Sıktın!'' Herkesten yalnızca bunu duyacak, küçücük yüreği daha o yaşta nefretle dolmaya başlayacak. Zavallı ürkek çocuk yuvasından düşmüş bir kuş yavrusu gibi boşuna titreyecek soğukta. Elleri, ayakları donacak. Soluğu kesilecek. Biraz sonra öksürmeye başlayacak. Hastalık muzır bir sürüngen gibi yerleşecek göğsüne. Bakımsız, yardımsız, bir köşede ölüp gidecek. Hayat budur işte onlar için! Hayatta neler oluyor görüyorsunuz!
Sayfa 155 - İletişim Yayınları
Ne var ki doğmak üzere olan gün de, Pokrovski’nin yavaş yavaş sönen zavallı hayatı gibi hüzün dolu, kasvetliydi.
Sayfa 48
Gurur
“Yoksul insanda gurur olmamalıdır asla, asla!” İnsancıklar ya da asıl isminin birebir çevirisiyle söylenirse “Zavallı, Yoksul İnsanlar” adlı roman, edebiyat tarihinin tuhaf zirvelerinden biridir. Hem yirmi üç yaşındaki bir gencin, Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin yaşamında bir dönüm noktasıdır hem de Rus edebiyatının gelişiminde.
Sayfa 3
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.