Bunu bana İspanya’nın en sevilen televizyon oyuncularından biri olan Rosa Maria Mateo anlattı. Uzak bir köyde yaşayan bir kadın bana bir mektup yazarak lütfen doğruyu söylemesini rica etmişti: “Ben sana bakarken sen de bana bakıyor musun?”
(...) bir şeyin sayesinde ifade edildiği sözcük, o şeye özdeş olsaydı ya da o şeyin bizzat kendisinden farklı olsaydı, o zaman o sözcük o şeyi ifade edemeyebilirdi.
İnstagramın artık yeni bitki örtüsü, Mesajlar kısmındaki Notlar bölümü... 😅
"Zeki Müren de bizi görecek mi?" tadında herkes kendince bir şeyler deniyor orda birkaç gündür.
Vizontele adlı filmde hepimizi güldüren bir replik vardı. İlk kez televizyonla karşılaşan kasabalıların "Vizontele ne?" sorusuna, belediye başkanı şu pratik cevabı vermişti: "Radyonun resimlisi. Radyoda Zeki Müren şarkı söylemiyor mu? İşte onu söylerken hem dinleyip hem göreceksiniz, aynı anda." Cem Yılmaz'ın canlandırdığı Fikri'nin buna mukabil sorusu, o zamanlar bizi çok güldürmüştü: "Peki Zeki Müren de bizi görecek mi?"
Bu soru artık yersiz, saçma ve komik değil, cevabı da olumlu. Zeki Müren de bizi görüyor! Ekranda gördüğümüz şeyler bizi doğrudan görmüyorsa da bıraktığımız izler üzerinden sürekli takip altındayız. Girsiğimiz siteler sebebiyle reklamlara maruz kalıyoruz, mesela "Sizin aradığınız kitapları arayanlar şu kitaplarla da ilgilendiler" diye önerilerle karşılaşıyoruz. Akıllı makine, aradığımız bir kelime üzerinden bize dair ipucu oluşturuyor. İzlediğimiz bir video sebebiyle benzer videolar öneriyor. Sadece devletler vatandaşlarını, teknoloji şirketleri "kullanıcılar"ını, kapitalist şirketler muhtemel tüketicilerını izlemiyor, aslında herkes herkesi izliyor.