Murat Gülsoy'un kurguda başarılı bir yazar olduğunu biliyordum, fakat ilk kez birebir şahit oldum. Yazar "Belirsiz Bir Ânın Kıyısında" sıyla sokak jargonuyla söylemem gerekirse ki kesinlikle gerekiyor; şov yapmış. Arka kapak yazısında: " gerçekle gerçeküstünün sınırlarında dolaşan.. " diyor. Öyle sahi.
Anlam karmaşasına dair hiç bir pürüz göremiyorsunuz öykülerde, bununla beraber akıcı ve yalın bir anlatımı var. Müthiş.
Eğer gerçekliğe dair anlatmak istemişse iliklerinize kadar hissediyorsunuz, bu başarı.
Buradan birden çarpıcı bir şekilde gerçeküstü bir olaya bağlıyor, bu yetenek.
Görüyorsunuz ki insan ne diyeceğini de şaşırıyor.
Çoğu yerinde durup mest olarak okudum.
Demek ki keşfetme, yani ele geçirme, aynı zamanda sanatçının temasını belirlemesi anlamına da gelir. Sezai Karakoç'a uyarak söylersek;' varlıklardan yeni bir varlık, varolanlardan yeni bir varolan türetmek' anlamında eser, tüm yapılmışlışına rağmen yeni bir varolan olarak yine gerçekliktedir. Dolayısıyla sanat eseri mutlaka bir şeyi taklit ediyor değildir. Bir bakışmanın, duyuş ve sezişin ürünü olaral, orada kendisini temsilen vardır. Cemal Şakar