Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ayrılık mı ölümden zor? Ölüm mü ayrılıktan daha zor?
"Artık yaşamın tam olarak nerede olduğunu bilmiyoruz ve bu nedenle ölümü konumlandırmak daha zor hale geliyor." ÖLÜM/54
Reklam
Altaylardan Tuna'ya Ali Aksoy
youtu.be/s7YQ_vRDOGg?si=... Altaylardan Tuna’ya Kızıl Çin’le arası var. Düştük kara sevdaya, Gönül güzel yarası var. Al bizi de sürü sen,
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Dialog
Dialog Nasıl net gözlem yapa biliriz? Olanları bir birinden nasıl ayıra biliriz? Doğru,yanlış nasıl kolay anlarız? Nasıl nura ulaşıb yalnışdan arınırız? Derler insan çözülmez kutu bağlı. Açılmaz bu kutunun hiç bir zaman sırları.
Sözlerimi etime basıyorum
Sevgilime İftira Dudaklarından kalkarken boynun kurcalar beni bir yanımı kara çıbanlara saldılar,ıslak bir yanım hiç ayrılmamıştır,gümeçlerde saklıdır ondan ki nefret içinde omzunu okşuyorum ama bana şimdi gerçekten zor gelen şey bir grevin çocuklara kazınmış izlerini hatırlamak sözlerimi etime bastırıyorum içimde çalılıkları yaran bir
Reklam
Ölüm Gibi Bir şey
Onu bir daha göremeyecek olmak çok acıtıyor canımı hem de çok. Sıradan sohbetlerimizi bile özlüyorum mesela, beni sinir ettikten sonra gönlümü alışını, canım sıkkınken güldürmek için çırpınışını, gülüşünü özlüyorum mesela, varlığını özlüyorum, aynı havayı solumayı özlüyorum. Onun ruhundaki kendimi özlüyorum.İzlediğimiz filmler okuduğumuz kitapları özlüyorum çokça. Hepsi kötü bir anı olarak kalmamalıydı. Çok zor onu özlemek gerçekten çok zor...
Annem İçin
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
Ölüm kolay , zor olan yaşamak...
Bir ölüm ki şüphesiz , Gönülden istiyorum . Ellerimi açtım göğe , Kefensiz gidiyorum . ' Zahide Karaman '
Bu dünyada oluruna bırakarak geçip gittiğimiz, merak etmediğimiz merak etsek bile sorgulamadığımız o kadar çok şey var ki. Mesela Ölüm. Gerçek anlamda ölümü sorgularınız mı hiç? Hayatın kaybı, sonsuz karanlığa ve sona ulaşma, ahirete atılan bir adım, ruh ve bedenin birbirinden ayrılması,boşluk. Bunlar çoğu insanın ortak düşünceleri daha doğrusu sorgulamadan kabullenmek daha kolay olduğu ve mantıklı geldiği için kabul ettiklerimiz. Ciddi ciddi hiç düşündünüz mü ölümü? Ne olduğunu, neden olduğunu, anlamını, varlığını, ağırlığını, yaşayan düşünen ya da içgüdülere sahip her canlının korktuğu bu kavramı hayatınızın herhangi bir anında oturup dış etkilerden dinden, felsefeden ya da toplumun kendisinden etkilenmeden düşündünüz mü? Bence sorgulayın sadece ölümü değil daha da fazlasını bu yaprak neden soldu bu şarkı niye beni rahatlatıyor, müzik nedir bana etkisi nedir, ruh nedir, his nedir?!i... Peki aşkın, neşenin,öfkenin benim için anlamı nedir? Toplumu boş verin sizin düşünceniz ne, siz ne düşünüyor, siz ne hissediyorsunuz sizin için anlamı ne?...Buna odaklanın. Aşkın anlamı bu sevginin bu neşenin bu diyip kalıplaşmış düşünceleri sermeyin önünüze. Sizin için ne demek, siz ne düşünüyorsunuz, bu kavram size ne hissettiriyor önemli olan bu. İster toplum düşüncelerine tamamen aykırı olsun ister bu düşünceler yüzünden yargılanacak dışlanacak olun yeter ki kendiniz olun... ~Bunu zor yoldan öğrenen biri
Reklam
Kavuşmak için zor Unutmak için geç Böyle bir sevda ki bu Ya ölüm Ya uçurum Hadi gel de Birini seç...
Ahmet Selçuk İlkan
Ahmet Selçuk İlkan
Bana kendini hatırlatma; Ben iyiyim. Bazı ülkelerde sonbahar şimdi, ondan biraz hüzünlüyüm tabi.. bazı ülkelerde kar yağıyor şimdi, ondan üşüyorum biraz. Bazı ülkelerde saat gece yarısını çok geçti diye kısık sesle konuşuyorum gündüz vakitleri.. Tesadüflere inanmıyorum hala ve hala sevmiyorum, sevmediğin şeyleri.. Hala sana dokunan her kadının cehenneme gitmesi gereketiği görüşündeyim. Ben sana dokunamadığım her an zaten cehennem gibi bir yerdeyim. Günah işlemek kadar basit değil tabi hala uyuyabilmek..ağlayamamak da zor üstelik.. Ölüm gibi oluyor bazen. ölmüşüm gibi. Ben her şeyden vazgeçiyorum zengin olabilme ihtimalimden vazgeçiyorum. Erteliyorum bugünleri, hiçbir şey yapmıyorum. Kendime, kendimi kanıtlıyorum Hiçbir şey yapmıyorum, bir ölü kadar hiçbir şey yapmıyorum.. Bu yüzden bana kendini hatırlatma... Hayata döndürüyorsun beni. İş ilanlarına bakıyorum mesela, erkenden uyanıp sokağa çıkıyorum, durmadan kontrol ediyorum saatleri, takvim tutuyorum, gazete alıyorum, karıştırmıyorum günleri. Bir kez daha ölmesi güç oluyor. Birr kez daha vazgeçmesi zor oluyor... zor oluyor bulup bulup, kaybetmesi seni ya da kaybedip kaybedip, kazandım sanması. Orada bir yerdesin. Hala orada bir yerde beni sevmiyorsun ki zaten ben inanıyorum ki meyveli pasta da sevmiyor beni, ben onu severek yiyiyorum. umursamadan yiyiyorum. onu yerken beni sevip sevmediği umrumda olmuyor. böyle bir şey seni seviyor olmak... Bana kendini hatırlatma; çünkü bu, beni tercihlerim yüzünden yargılıyor olmandan farklı değil. anla..." nursen yıldırım
Allah Teâlâ Sevgisinin Alâmetleri:
1- Allah Teâlâ’yı seven, ölümden korkmaz. Onun geleceğini misâfir bekler gibi bekler. Çünkü sevenin sevgilisine kavuşması ancak ölüm ile mümkündür 2- Allah Teâlâ’yı seven kul, dünyadan sevdiği şeyleri severken, Allah Teâlâ’nın da onları sevdiğini bildiği için sever. Sevdiklerini de onun yolunda harcar. 3- Allah Teâlâ’yı seven kul, gece-gündüz
Gemiyle çıktık yola, fakat sandığım gibi öyle "göklere bakıp yıldızları seyret, limandaki aşkını düşün!" gibi romantik bir olay değilmiş bu. En zor ve tatsız işlerden biri aslında. Bir kere çok can sıkıcı. Günlerce sudasınız, bir şey görmüyorsunuz. Atlas denizine çıktıktan sonra yakalandığımız fırtınalarda istediğiniz kadar ateist, deist, bilmem ne olun, takla atarak Allaha sığınıyorsunuz. Biskay körfezinde yakalandığımız bir fırtınada dalga, karşıdan boz bir duvar gibi geliyordu üstümüze. Geminin kaptan köşkü yirmi metre kadar vardır ve o dalga köşkün üstünden geçiyordu. Demek bir otuz metre kadardı yüksekliği. Korkunçtu, anlatılması imkansız. Hala aklımda, sırtımdan soğuk terler boşanıyordu. Ölümle ancak bu kadar burun buruna gelinebilir! Gerçi ölüm korkusunu daha üst seviyede Afganistan'da yaşadım, aşılandım ölüm korkusuna.
Öyle Geçer ki Zaman
Öyle Geçer ki Zaman
Ş. Teoman Duralı
Ş. Teoman Duralı
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.