‘ama içeri giremeyiz,’ diye açıkladı Chacko, çünkü kapılar kilitli, pencerelerden içeri baktığımızda gölgelerden başka bir şey göremeyiz. Dinlemeye çalıştığımızda bir fısıltıdan başka bir şey gelmez kulağımıza. Bu fısıltıyı da anlayamayız, çünkü zihinlerimizi bir savaş doldurmuştur. Kazandığımız ve yitirdiğimiz bir savaş. Savaşların en kötüsü. Düşleri eline geçiren ve onları yeniden gören bir savaş. Bizi fethedenlere hayran olmamıza ve kendimizi hakir görmemize yol açan bir savaş.