Olağanüstü cesurdurlar...
Miniminnacık bir bebekken nasıl da mükemmeldiniz. Bebekler kusursuz
olmak için hiçbir şey yapmak zorunda değiller. Zaten mükemmeller ve bunu
biliyormuş gibi davranırlar. Evrenin merkezi olduklarını bilirler. İsteklerini
talep etmekten çekinmezler. Duygularını özgürce ifade ederler. Bir bebek
kızgın olduğunda bilirsiniz, hatta tüm komşular bilir. Mutlu oldukları
zamanları da bilirsiniz, gülücükleri odayı aydınlatır. Sevgi doludurlar.
Minik bebekler sevgi gösterilmezse ölürler. Ama büyüdükçe sevgisiz
yaşamayı öğreniriz, bebeklerse sevgisizliği asla kabullenmezler.
Yıllar sonra onca işin arasında gelen okuma isteği ile bir anda yüksek lisans yapmaya karar verince ders çalışıp özet çıkarmak yük oluyormuş insana 🙃
Her şey bir tarafa zamanında ne çok debelenmişiz okuyalım diye, sonuç çoğu kişi okuduğu bölümün dışında çalışmak zorunda 🍀
Bir gün seni unutmak zorunda kalırsam aşkımın küçüklüğüne değil, çaresizliğimin büyüklüğüne inan.
/Atilla İlhan
İnsan belli bir yaşa gelince ister istemez acı verici anlarda dilini lâl etmek zorunda kalıyor.
Yapmak istemese de hayat buna mecbur bırakıyor.
Arapça sadece Arapların dili değildir; Müslümanların dilidir aynı zamanda. Arap müşriklerden, hristiyanlardan, yahudilerden... uzağız, beriyiz; her arabı sevmek zorunda değiliz. Ama Allah'ın kelamı için seçmiş olduğu dili sevmek zorundayız..
“Koşmak zorunda değilsin, düşersen kalkmak zorunda değilsin. Düştüysen bir süre çayır çimenin tadını çıkar. Sana sürekli koşmanı söylüyorlar. Bense sadece annenin çocukluğunda söylediği bir sözü hatırlatacağım: koşma düşersin.”
En nefret ettiğim şey konuşmadığı halde beni kimse anlamıyor denmesi. Abi ben bilmece çözmek zorunda mıyım ne derdin varsa anlat işte.
Dışlanmış Romantizm
Sevdiğim kitapların genellikle romantizm kategorisi olması insanları neden bu kadar rahatsız ediyor bilmiyorum. Aşk çok güzel bir şey, hele ki bu dönemde gerçeğini bulması zor, o halde neden bu kategori ezikçe ve çocukça görülüyor? Beni mutlu ediyor, içim bir hoş oluyor. Her kitap illa bir şeyler öğretmek zorunda değil. O anlık içinize bir mutluluk serpse bile hâlâ edebiyattır. Edebiyatın sadece dünya klasiklerine indirgenmesinden hoşlanmıyorum. 🌸
Çağımıza uymak zorundayız palavrasına da hiç mi hiç inanmıyorum. Eğer yaşadığım çağın en yüce ideali köşeyi dönmekse, eğer yaşadığım çağ toplumsal adaletsizlik üstüne kuruluysa, eğer yaşadığım çağ inandığım her şeyi yadsıyorsa, eğer yaşadığım çağa bayağılık ve çirkinlik egemense, ben böyle bir çağa neden ayak uydurmak zorunda kalayım?
Mina Urgan
İnsanlar, taşımak zorunda bırakıldığı maskelerin karanlık dehlizlerinde hiçleşiyor/şeyleşiyor.
Koşmak zorunda değilsin, düşersen kalkmak zorunda değilsin. Düştüysen bir süre çayırın tadını çıkar. Sana sürekli koşmanı söylüyorlar. Bense sadece annenin çocukluğunda söylediği bir sözü hatırlatacağım: Koşma, düşersin!”
Kemal Sayar