Bana iyi gelmeyen her insanla konuşmayı kestim.
Bana, benim verdiğim değerden daha az değer veren her insanı sildim.
Kimse için çabalamak zorunda değilim.
"Çokluk çöplükttür" diye bir söz duymuştum.
Çok doğru.
Bence dünyanın en güzel şeyi; kendini açıklamak zorunda bırakmayacak kadar seni iyi tanıyan, paldır küldür seni yargılamayıp neyi hangi niyetle yaptığını bilen biriyle vakit geçirmektir.
Birçokları anlamayacak olsa da anlatmak zorunda olduğumuz, gecemizi gündüzümüze katarak insanlara hatırlatmakla yükümlü olduğumuz şeyler var. Her ne kadar menfi duyguların coştuğu bir hengâmda, akıl ve analiz gözden düşse de bir okuyan, bir lahza olsun üzerine düşünen birileri olur diye anlatmamız gereken şeyler var. Zira menfi galeyan, tarih
Çok geceler geçirdim kimsesiz başıma. Çok sevdiğim yağmurun altında ısnlanmak istemediğim geceler oldu benim. Yağmur yağdığında giyecek tek bir kıyafetim olsa da yağmurda ıslatıp ıslak giymeye razıydım ben. Yağmur yağdığında gözyaşlarımı gizliden gizliye akıtıp toprağa karıştırıyordum. Gizli ağlardım seninleyken de sensizleyken de. Yanında ağladım
Hâlâ bir şeylere tutunmaya çalışıyorum, bir gülüşe,minik bir yüreğe, içtiğim bir dal sigaraya, doğduğum yere, geçmişime, geleceğime.. ama olmuyor hep eksik bir şeyler. Yıllardır içimde nedenini bilmediğim bir kaos ve karanlıkla boğuşuyorum. Çok zor yüzünde mutluluk maskesiyle nefes almak. An geliyor doğan Güneş ısıtmıyor, Dünya bir gül gibi soluyor gözümde. Kendimle yalnız kalmak istemiyorum. İnsanlardan kaçıyorum fakat onlar olmadan da delirecek gibi hissediyorum. Herkese, her şeye kırgınım. Şu hayatta en kötü şey gönül kırgınlığı ile yaşamakmış.
Yaşamak zorunda olmakmış.
Yoruldum artık. Ruhum ölü ve bedenim hayata tutunamıyor... Sevemiyorum hayatı. Zaten sevmeden de yaşamayı öğrendim bu hayatı..
Bir varlık mertebesinin genişliğine hasr-ı nazar edip takılı kalmanın zararı;bizi tekamülden geri bırakacak olmasıdır. İçinde bulunduğumuz katmanın genişliği bizi aldatmasın, hatta sonsuz gibi gelse dahi aldatmasın. Bazı sonsuzlar bazı sonsızlardan büyüktür ve bir üst mertebenin en adi bir lezzeti,içinde bulunduğun mertebede ihsas ettiğin şeylere benzemediği için kıyas kabul etmez bir fark var. Burada "var"lık denilen şey,ille de somut ya da ontolojik bir şey olmak zorunda da değildir. Duygu,bilgi,akletme,hissetme vesaire. Bu uzayıp gider.
bir kadın polis olarak yapmak zorunda kaldıkları ne kadar üzücü
Kuğu
@ucurumungolgesi
·
26 Nisan 01:17
“onlardan daha iyi ol. daha hızlı ol. hatalı olduğundan daha fazla haklı ol.”
“kendini kurşungeçirmez yapmak zorundasın. seninle uğraşmaları için onlara fırsat verme.”