Ben de hem yaralara merhemim, hem bir felaketim yeri gelince.
Kelimelerin bittiği yer.. Yûsuf'un güzelliği..
* * *
Güzeldi Yûsuf, o kadar güzeldi ki Yûsuf'u hiç görmemiş bir yazıcı onun güzelliğini anlatmaya gelince sıra, sadece susardı ve onun güzelliğini ancak özetleyebilirdi. Çünkü güzelliğin özeti yazıcının sözcüklerinden çok okuyucunun muhayyilesi demekti. Sözcük sınırlı muhayyile ise sınırsızlıktı.
Timaş YayınlarıKitabı okudu
Zordur Yusuf'u sevmek
Yakub olsan gözlerin,
Züleyha olsan güzelliğin gider...
Züleyha için herşey Yusuf olmuştu.
Güneş doğdu demez,
Yusuf geldi derdi.
Gece çöktü demez,
Yusuf uyudu derdi.
Yıkılmak binaya mahsus bir şey değil ki Züleyha. Bir insanın bir cümle ile yıkıldığını gördüm ben..
İşte bu yüzden İlle Yûsuf İlle Yûsuf! Lakin Yûsuf'tan da ötedeki Yûsuf!
Mahzunum ama bir bakıma. Mahzunluğum Yûsuf bir kez daha bakar mı bana? O, derinliğimde kalbine inerken, ben seyredebilir miyim sırra giden o yolculuğu?
Bilemem, ama Yûsuf bir kez baktı ya bana, bu hatıra yeter bana.
Sayfa 56 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Yûsuf rüyasında, rüyası Yûsuf'taydı.
Sayfa 23 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Yûsuf'un gözleri zindan nedir bilmeyen Züleyha'nın zindanı.
Sayfa 75Kitabı okudu
(...) Dün ne kadar gürültülü, bu gün o kadar suskun. Durgun. Öyle sessiz ki ancak bir kuyunun derinliğinde asırlardır bekleyen su bu kadar sessiz olabilir.
Sayfa 44Kitabı okudu
Ama sabır acıya mani değildi.
Timaş Yayınları - 30.baskıKitabı okudu
"Yusuf'u; babası sevdi diye kuyuya, Züleyha sevdi diye zindana attılar."
Yıkılmak binaya mahsus bir şey değil ki Züleyha. Bir insanın bir cümleyle yıkıldığını gördüm ben.
Cahit Zarifoğlu