Ben sana meftunum şiirlerimse bana yalnızlık gecenin çöküşü kadar karanlıktı.
Karanlığı bedenime doldurmuştum adetâ , sonu bilinmeyen bir yol çizgisi çizdim. sonra ilerledim ilerleyebileceğim kadar. Açılmayan bir kitap gibiyim yalnız ve küskün. Oysa kitaptaki insanları sokaktaki insanlardan daha çok sevdim...
Oysa Hala Gitmiş Değildim.
Unutmak Zihnimde yerleştirdiğim bir kavramdı benim için , sabır ise suskunluk değil işitilmeyen feryattı.
kaçmaksa çaresizlik , bense kaçmayı tercih ettim.
Sessiz ve sedasız bir o kadar da yorgun.
Yağmur damlaları bedenimi sarmıştı. Damla , damla göz bebeklerimden süzülüyordu. Yalnızlık bana tâbi tutulmuştu sanki. Sonra insanların beni , benimseyemediğini fark ettim. Uçurumun başında kendimi , rüzgarların kollarına adamış , atıp atmama kararsızlığındayım...
İçimde yarım bırakılan çocukluğum. Özgür ve bir o kadar da masum. Yıldız kaydığında tutmak istediğim dileklerim , haykırmak istediğimde bağırabileceğim bir yerim. Dostum diyebileceğim arkadaşlarım. Kızım diyebilen bir babam , saçımı okşayabilen bir annem , hedeflerime ulaşabilmem için destek vermesi gereken bir Ailem...
Sanki gün geçtikçe tuhaflaşıyor oldu insanlar.
Bedenlere çökülen duygular çökertmişti adetâ bizleri
Konuşmak anlam taşımıyor gibiydi.
Bir terk edilmişlik hissi yaşıyor gibiyiz.
Uzak bir kaçışa ihtiyacımız var olmalı ,
Darma dağın bir düşünce ne yapacağımız konusunda hiçbir fikrimiz yok.
Herşeyi törele edermişcesine ruhumuz yok olmuş adetâ.
Nasılız diye sorulduğunda verilecek bir cevabımız yok gibi , bedenimiz saklı bir vaziyette küskün bi o kadarda kırgınız insanlığa...
İnsan dediğin daldaki meyve değildir. bedendeki huzur gibi olmalı , elma olsan yanındakileri koparsalar aldırmazsın ama el olsan eğer ayağına diken batsa acısını hisseder yumruklunursun.
Sizde çorba oralarda açlar varsa , elinizde bi parça mendil orada ağlayanlar biçareler varsa , içinizde bir damla vicdan ama orada yoldan çıkanlar varsa. , Allah aşkınıza söylesenize mesafelerin ne engeli var.
Eliniz yetişmiyorsa sesiniz duyulmuyorsa Nefesiniz yetmiyorsa , kalkıcak ve ateşin düştüğü yere gideceksiniz. bi başımıza belkide bütün dünyayı kurtaramicaz , ama bunun için çırpınıcaz hatta belkide ,
Burada bir kelebek kanat çırpsa , bir çok hayatı değiştirmeye neden olabilir.
O küçücük kanatlarıyla ve hepimiz herbirimiz o kelebek gibiyiz , fakat büyük bir farkla bizim kelebeğimiz fırtınaya sebep olmaz ama kanatlarını açar fırtınaya karşı insanlığı koruyabilir.
Yani hepimiz bir damlayız kanatlarımızı insanlığa karşı korumak ve bir koruyucu haline gelmemiz içimizdeki merhametliğin göstergesidir.